ÇOCUKLARDA GEÇ KONUŞMA

Konuşma; düşüncelerin artikülasyon sistemi adı verilen dil, dudak, dişler, damak gibi ağız içi organlarını kullanarak seslendirilip ifade edilmesidir. Dil ve konuşma eylemi insan beyninin en üst düzey fonksiyonudur. Dil; söylenileni anlama, cümle kurma kapasitesi, düşüncelerini söz, yazı, jest, mimik ve hareketlerle anlama ve anlatma yeteneğidir. Dil ve konuşma koordineli çalışarak insanın duygu ve düşüncelerini ifade eder.

Gecikmiş konuşma alıcı ve ifade edici dil olarak 2 boyutludur. Alıcı dil: konuşma dilinin içeriğini, anlamını ve gramer yapısını anlamadaki güçlüktür. İfade edici dil: düşünceyi ifade etme gramer kullanımındaki güçlüktür.

Duyu Gelişimi

Çocukta dil ve konuşma gelişimi için işitme duyusunun sağlıklı olması şarttır. Anne karnında 7. Aydan sonra işitsel uyarılar algılanmaya başlar. Doğduğu andan itibaren sese karşı tepki verilir. Çocuğun çıkardığı ilk sesler (agulama) ve çevreden gelen sesler; sesleri tanımanın ilk ve en önemli basamağıdır. Bebeklik dönemindeki hafif bir işitme kaybı bile dil ve konuşma gelişimi için büyük engele sebep olur. O yüzden işitme probleminin bebeklik döneminde tespit edilmesi büyük önem taşır. İşitme duyusu kadar olmasa da görme duyusu da dilin öğrenilebilmesi için önemlidir. Görme duyusunun olmadığı ya da zayıf olduğu durumlarda da konuşma gecikmeleri görülür.

Motor Gelişimi

Konuşma yeteneği çok ince dil, dudak ve yumuşak damak hareketlerini gerektirir. Çocuklarda meydana gelen motor gelişim gerilikleri dikkatle izlenmeli ve diğer fonksiyonlara etkisi önlenmelidir. Özellikle sağ-sol el ince motor beceri özelliği dil gelişimine yansıyan en önemli etkenlerden biridir. El becerisi ile beyindeki dil işlem merkezleri arasında sıkı bir ilişki vardır.  3-4 yaşına geldiği halde her iki elinde tutma, kavrama gibi sıkıntıları olan çocuklarda konuşma geriliklerine sık rastlanmaktadır. Çocuğunuz sol elini sağ elinden daha başarılı şekilde kullanıyorsa sağ elini kullanmaya zorlanmamalıdır. Yanlış uygulamalar konuşma öğrenme gibi yetenekleri kısıtlar ve geri dönüşü zor olan hasarlar yaratabilir.

Çevre İletişimi

            Çocuğun konuşma gelişimi için en önemli evre 0-2 yaş arasıdır. Özellikle bu dönemde çevreden yeteri kadar işitsel uyarı alınmazsa beyindeki sinir hücreleri gelişemez, konuşma gelişimine yeterli destek sağlanamaz. Uyarı eksiliği öğrenme ve zihinsel kapasiteyi de olumsuz etkiler. Konuşma gelişimin büyük bir kısmı 4 yaş civarında tamamlanır.

            Çevre iletişimi dil gelişimi en önemli evresidir diyebiliriz. Hızla gelişen teknolojiyle birlikte çocuklar işitme ve konuşma uyaranlarından uzak kalarak kendi başlarına ayrı bir dünya oluşturur ve sosyal iletişim becerileri geri kalmaya başlar. Bebeklikten itibaren telefon, bilgisayar, tv gibi araçların fazla kullanımı büyük oranda geç konuşmaya, dikkat dağınıklığına ve odaklanma problemlerine yol açar.

Psikomotor Gelişim

            Düşüncelerini ve duygularını davranışlarına yansıtabilen çocuklarda psikomotor düzeyde gelişim normal düzeydedir. Normal gelişim gösteren bir çocuk çevresel uyaranlara karşı tepki verir, tanımadığı kişinin kucağına gidince ağlar, annesi gülünce o da güler, karnı acıktığında yiyeceklere yönelir, emekleyerek oyuncaklarına ulaşır vb. Bu tür davranış yokluları çocuğun dil gelişimini olumsuz etkiler.

Çocuklarda Konuşma Gelişimi

1.Ay: Refleks ağlamalar

2.Ay: Babling’in (agulama) işaretleri

6. ay: Ses ve basit kelimeleri taklit

8. ay: Konuşmayı anlamanın başlaması

9-11. ay: Amaca yönelik anlatım

13-15. ay: Sembolik işaretler

13-18. ay: Tek fiilli cümleler

18-24, ay: İki fiilli cümleler

36. ay: Çok fiilli cümleler

48. ay: Cümle geliştirme ve konuşma gelişiminin tamamlanması

Belirtilen aylarda çocuğunuz beklenen dil ve konuşma becerilerini gerçekleştirmiyorsa uzmana başvurmalısınız.