İnsanı ve insan davranışlarının nedenlerini anlayabilmek için birçok kuramcı kişiliği kendi bakış açısından ele alarak açıklamaya çalışmıştır. Her kuramın insana bakış açısı farklıdır. Bu aynı zamanda her insan kendi içinde bir dünya demektir sözünü de doğrulamaktadır. İnsanın kişiliği parmak izinde olduğu gibi tektir ve benzeri yoktur. Toplumla uyumun sağlanabilmesi de bu farklılıklara saygı duymakla mümkündür. Kimse sizinle aynı düşünemez ve hissedemez sadece benzerlikler olabilir. Kuramcıların farklılıklara rağmen amaçları benzerdir. Bu amaçlar insan davranışlarının altında yatan sebepleri anlamak ve zararlı davranışlar yerine daha faydalı davranışlar edinmesine yardımcı olmaktır. Psikolojik sağlığın yerinde olması bütün kuramların ana hedefidir. İnsanoğlu da yaşamı boyunca yaşadıkları, okudukları ve duyduklarıyla bu sorulara cevap aramaktadır. Neden böyle davranıyorum? Ben kimim? Yaşam amacım nedir? Nasıl daha iyi olabilirim? Sorgulamalarla başlayan içsel yolculuk için gerekli olan aynı zamanda sosyal yaşantının varlığıdır. İnsan kendi içinden gelen istekle toplumun taleplerini birleştirip uyumlu ve uygun davranışları elde edebilir. Çünkü insan sosyal bir varlıktır ve çevresi olmadan düşünülemez. Çevre koşullarının en önemlisi bireyin ailesidir. Özellikle annenin ya da anne yerine bakım veren kişinin psikolojik yönden sağlıklı ve sağduyulu olması çok önemlidir. Sevginin ilk hissedildiği yer anne kucağıdır. Bebek ve çocuk ihtiyaçları karşılandığı ölçüde dış dünyayı güvenilir olarak algılayacaktır.
Kişilik gelişimi küçük yaşlarda oluşmaya başlar. 0-6 yaş aralığı bu gelişim için en önemli zaman dilimi olarak kabul edilir. İnsan büyürken ailesi aracılığıyla toplumun onay ve yasaklarını içselleştirmekte, toplumun kültürünü benimseyerek ya da benimsemeyerek diğer kuşaklara aktarmaktadır. Hepimiz bu döngünün bir parçasıyız ve aile kurduğumuzda kendi neslimizi de bu öğrendiklerimizle devam ettiriyoruz. Sağlıklı bir kişilik gelişimi; bireyin gereksinimlerinin yeterince karşılanması, olumsuzluklarla başa çıkabilmesi ve ilerleyen yaşların gerektirdiği becerileri öğrenmesiyle mümkün olabilir. Gelişimin her aşamasında zorluklar olabilir. Gereksinimlerin karşılanması, gerilimlerle başa çıkılması ve gerekli becerilerin öğrenilmesinde başarısızlıklar olabilir. Bu durumu çıkılması gereken bir merdiven olarak görürsek üst basamaklara çıkabilmek için diğer katların aşılması gerektiğini biliriz.
Herkesin yaşam amacının ve yaşantılarının farklı olduğu bu hayatta önceliği kendinize vermelisiniz. Siz mutlu olursanız ve kendinizi severseniz bunu çevrenize de yansıtırsınız. Kendinizi hatalarınızla ve doğrunuzla analiz edin, benliğinizin farkına varın. İçinizdeki yaşam haritanızı keşfedin. Kendinize zaman ayırarak içsel yolculuklara çıkın. Doğrularınızla ve yanlışlarınızla bir bütün ve tek olduğunuzu asla unutmayın. Şu anki siz kalıtımla birlikte aile yaşantılarınız ve hayat deneyimlerinizle var oldunuz. Bunun üzerine kendinizi geliştirmek için ne koyarsanız o kadar çok gerçek benliğinize ve özünüze ulaşabilirsiniz. Hayatta önce kendinize iyi bakın ve iyi davranın. Kendinizle olan ilişkiniz diğer tüm ilişkilerinizin rengini belirler.