EBEVEYN EĞİTİMİNİN ÖNEMİ

Bizler yaptığımız ve üstlendiğimiz her sorumlulukta nasıl daha doğrusunu yapacağımızı, daha iyiye gidebileceğimizi düşünür ve öğrenmek için çaba sarf eder, kendimize bir şeyler katmak isteriz. Bunlar için enerji, zaman gerekirse para harcarız.

En büyüm sorumluluklardan biri olan çocuk yetiştirmede ise var olanı kullanır, nesilden nesile bir tutum ilerletiriz. Öğrendiklerimizin, gözlemlediklerimizin doğruluğunu, iyi gelirliğini tartmadan kendi anne babamızdan gördüğümüzü çocuk yetiştirmede kullanırız.

Oysa ki toplumumuzun ve geleceğimizin temeli olan çocuğun ev içinde nasıl gelişeceğini, eğitilip yetiştirileceğini öğrenip sağlıklı bir şekilde gelişmesi için anne-baba adaylarına da bu ‘meslekte’ eğitim verilmelidir.

Hemen hemen tüm ebeveynler, seçip seçmeme söz konusu olmadan, yetenekli olup olmadıkları araştırılmadan, ön hazırlıksız, bir test olmaksızın ve sınavlara dahi katılmadan yaşamlarının aşağı yukarı 20 yılını anne-baba mesleğinde geçirmekteler.

Anne-babalıkta çocuğu beslemek, giydirmek, sağlığını korumak ve onu okula gönderebilmek, iyi bir ebeveyn olmak için yeterli değildir. Günümüz çağdaş dünyası kişiliğini, zekâsını ve yeteneklerini de geliştirmiş, kendine güveni olan bireyler aramaktadır. Eğitim sadece okulların sağladığı bir avantaj değildir. Gerçek eğitim evde alınan eğitimdir. Bu da sadece yanlışların düzeltilmesi, öğütlerde bulunmak, uyarmak anlamına gelmez.

Çocuk eğitiminin bir bölümünü kreş ve okullar yürütse de, çocuk yaşamının 1/4’ünü okulda, 3/4’ünü evde geçirir. Araştırmalar çocukların 5 yaşına kadar bilişsel, fiziksel, dil, sosyal ve duygusal alanlarda gelişimlerinin üst düzeyde geliştirilebileceğini ortaya koymuştur. Aileler çocukların ilk öğretmenleri olması ve çocuklarla evde oldukça fazla zaman geçirmeleri nedeniyle çocukların gelişiminde önemli bir etkiye sahiptir. Bu açıdan bakıldığında çocukların yetiştirilmesinde anne-babanın rolü çok daha büyük ve önemlidir. Anne babalar çocukların yeni şeyler öğrenmesini sağlayan gelişimleri açısından ilk öğretmenleridir.

Temelde bahsettiğimiz değişmeyen tek şey, ailenin çocuğun hayatının merkezinde olduğu ve olumlu ya da olumsuz çocuğun hayatına yön verdiği gerçeğidir. Ancak, aile bireyleri çocuğun eğitiminde etkin olabilecek bu rolün gücünün her zaman farkında olmayabilir. Bazen de aile, çocuğun sağlıklı gelişimi ve eğitimi için gücünü nasıl kullanacağı konusunda yeterli bilgiye sahip olmayabilir.

Bu bağlamda dikkate alınması gereken noktaları şöyle açıklayabiliriz:

  • Aile eğitimi, evlilik durumu gerçekleştikten sonraki zaman dilimine bırakılmamalıdır. Sorumluluk sahibi bireyler yetiştirmede önceden bilgilenilmelidir.
  • Çocuk yetiştirme, ebeveyn olma, eş olma hakkında bilgi edinilmeli.
  • Evlilik ile hayatlarını birleştirmiş her birey anne-baba adayıdır. Ancak kurulan evlilik

yeterince oturmadan çocuk sahibi olmamaları gerektiği bilinci eşlere verilmelidir.

  • Eşler çocuk sahibi olmadan önce ebeveynlik kurslarına katılmalıdırlar.

Anne- baba rolleri öğrenilmelidir,

  • Çocuk gelişimi ve eğitimi konusunda bilgilenilmeli, gelişimsel özelliklerine göre rehberlik yaptıkları çocuklar tanınmalıdır.
  • Aileler kendi haklarında, ilişkileri ve kurdukları aile hakkında bilinçlendirilmelidir.

Bunların dışında temelde çağdaş anne-baba olarak dikkat etmeniz gereken birkaç temel noktalar;

  • Olumsuz durumlara verilen tepkiler kadar olumlu davranışlarda olumlu pekiştirilmelidir.
  • Çocuğunuza iyi birer örnek olun. Yapmasını istediğiniz şeyleri ilk olarak kendiniz yapın.
  • Çocuğunuzu dinleyin. Yani aktif ve nitelikli dinleyin; o sırada sorunu olan çocuğunuzu anladığınızı, gördüğünüzü hissettirin.
  • ‘Sen’ yerine ‘Ben dilini’ kullanın. ‘Sen kötü bir çocuksun’ yerine ‘Böyle yaptığın zaman ben çok üzülüyorum’ diyebilirsiniz.
  • İsteklerine karşı çıkmadan önce dinlemeyi öğrenmelisiniz.
  • Davranışlarınız ve kurallarınızda belirli bir kararlılık ve devamlılık sağlamalısınız.
  • Sınırlar çocuklara güven verir, net ve anlaşılır sınırlar koymalısınız.
  • Kabul ettiğiniz ve etmediğiniz davranışları net bir şekilde ifade edin.
  • Cezaları çocuğa değil davranışa verin.
  • Ceza denilen yapılan davranışa karşılık yaptırımdır, sözel-fiziksel şiddet içermemelidir.

Kısacası anne-baba aşırı hoşgörülü ve katı olmayan, çocuğa karşı esnek bir yaklaşım içinde çocuğa sevgi veren, girişim yeteneğini ve özgüvenini kazanabilmesi için onu destekleyen kişiler olmalıdırlar.

Anne-babalar günün 24 saatini, hem de tatil hakkı bile kullanmadan 😊 yaşamlarının 20 yılını bu meslekte geçirirler. Diğer mesleklerde deneme-yanılma uygulanabilir. Ancak anne-babalık

mesleğinde deneme-yanılmaların sonucu ne yazık ki çok ciddi sorunlara sebep olmaktadır. Bu nedenle ciddi bir meslektir, eğitim gerektirir.

İsmer Aile Danışma Merkezi olarak Geleceğin ve toplumun temel taşları olan en değerli varlıklarımız, çocuklarımız için bu sanatın öğrenilmesi, eğitilmesi gerekliliğine içtenlikle inanıyoruz. Anne baba olarak aldığınız her bilgi çocuğunuzla güvenli bağ oluştururken, emin adımlarla gelişimine rehberlik etmenize yardımcı olacaktır.