BAŞARILI VE MUTLU ÇOCUK YETİŞTİRMEK

  Ebeveynler hayattaki en zor işlerden birini yapıyor; çocuk yetiştiriyor. Çocuk yetiştirme sürecinde bütün ebeveynlere sorsak çocuğunun mutlu olmasını istediğini söyler hatta çok duyduğumuz söz ‘çocuğum mutlu olsun bana yeter’. Sağlıklı, mutlu, başarılı, kendine güvenen, sorumluluk sahibi bir çocuk yetiştirmek her ebeveynin temel hedefidir. 

Mutluluk yolunda başarı önemli bir kaynak olarak karşımıza çıkar. Her anne babanın ortak kaygısı onu hayata olabildiğince iyi hazırlarken mutlu ve başarılı olacağı şartları sağlayarak kaliteli bir birey olarak topluma kazandırmaya çalışmak. Ebeveynler burada başrolü oynar. Bu yüzden de anne babaların çocuğun ilk öğretmeleri olarak tutum ve davranışlarında bazı önemli noktalara dikkat etmeleri gerekiyor.

İlk olarak ‘Kendinize Dönün’

                Çocuğunuzun özgüveni yüksek, başarılı, güçlü birey olabilmesi için ilk önce kendi korkularınızdan, endişelerinizden arının. Kendini mutlu, sağlıklı, huzurlu hisseden ebeveynler bunu çocuklarına da yansıtır. Eğer ki eşinizle aranızda yaşadığınız bir sorun varsa bunu çocuğa yansıtmamaya özen gösterin. Bu durumlar ebeveynler arasında çözülmelidir. Stresli olunan dönemlerde rahatlama sağlanmalıdır. Anne ve babanın psikolojik sağlığının çocuğu psikolojik sağlığını da etkilediği unutulmamalıdır.

                Mutlu aileler mutlu çocuklar yetiştirirler. Mutlu ailelerde, öncelikle birey olmayı ihmal etmeyen kişiler bir bütün oluştururlar. Yani aile içi rolleri dışındaki hayattaki bireysel rollerini de ihmal etmezler. Kişisel arzu ve ihtiyaçları için de zaman ve para ayırırlar yani kendilerine zaman ayırırlar.

Ona kılavuzluk edin

Çocukların üstesinden gelemediği sorunlarda, nasıl başa çıkması gerektiklerini bilmediklerinde kılavuza ihtiyaçları olur. Aslında onların doğdukları andan beri bir modele ihtiyaçları olur. Çocuk davranışlarda ebeveynleri rol model almaktadır. Hayal kırıklıkları yaşayabileceği ve bunlarla baş etmesi gerektiği öğretilmelidir. Ebeveynlerinden gördüğü tutum ve yaklaşımları çocuk zamanla benimseyecektir. Çocuğa yaklaşımda olumlu tutumlar ve duygular göstermek onun bu duygu ve tutumları benimseyerek davranmasını sağlayacaktır. Sorunlar karşısında başarılı problem çözme becerileri sergileyen ve çözüm odaklı olan aileleri gözleyen çocuklar kendileri de benzer davranışlar sergilemektedir. Çocuklar için söylenenleri uygulamaktansa yapılanları örnek almak çok daha kalıcı öğrenmeye neden olur.

Sohbet Etmelisiniz

Çocuğunuzla sürekli olarak iletişim halinde olmalısınız. Sizin dışarda da bir hayatınız var ancak çocuğunuzun uzun bir süre tek konuştuğu kişi sizsiniz. Bu nedenle her şeyi sizinle paylaşmak isteyebilir. Özellikle 2-3 yaşlarından itibaren çevresindeki nesneleri tanımak için size sıklıkla sorular sorabilir. Sıkılmadan bu sorulara cevap vermeniz gerekir. Bunun yanında başardığı şeyleri nasıl yaptığını size anlatmasını istemeniz de onu heveslendirmeniz açısından çok önemlidir. Tabi yapamadığı şeyler üzerine konuşup hatayı bulmaya çalışmasında yardımcı olmanız ve bir sonraki sefer için onu heveslendirmeniz de çok önemlidir.

Onu Sevdiğinizi Bilmesini Sağlamalısınız

Çocuğunuzu başarıya götüren yolda en büyük destekçisi olan, her koşulda hissetmesi gereken duygudur sevgi. Çocuklar sevildiklerini bilmek isterler. Onları her fırsatta öpmeli, sarılmalı ve kucaklamalısınız. Annesi babası tarafından sevgi ihtiyacı karşılanmayan çocuk, ileri dönemlerde bu sevgi açlığını dışarıdaki insanlardan karşılamaya çalışacak, bu da yanlış karar ve tercihlere sebep olabilecektir.

Temel ihtiyaçları dışında da sık sık onunla olmalısınız

Çocuğunuzun sadece temel ihtiyaçlarının karşılanması onun için yeterli değildir. Oyun, çocuğun kendini ifade edebildiği, yeteneklerini ortaya koyup, geliştirebildiği, duygularını paylaşabildiği alandır. Bunun için sık sık çocuklarla oyun oynanmalıdır. Çocuklarla oyun oynamak onların oksitosin hormonu salgılamasında etkilidir. Bu hormon zihinsel sağlık açısından oldukça önemlidir ve sosyal zeka, etkileşim ve ilişki kurma yeteneğini geliştirir.

Çocuğun ait olma duygusunu arttırabilmek için onunla iyi aile ilişkilerinde kaliteli vakit geçirin. Çocuğun zevk aldığı aktiviteler keşfedilmeli, yaratıcılıkları desteklenmeli, yeteneklerine göre branşlara yönlendirilmelidir.

Desteklemelisiniz

Çocuklar yaptıkları işler için takdir almak isterler. Onları umursadığınızı göstermeniz, görmezden gelmemeniz gerekir. Bu yüzden minik bir başarısını bile takdir edip ilerlemesinde desteklemelisiniz.

Motive Etmelisiniz

Ona güç vermesi ve başarıya doğru adım atabilmesi için her zaman ve her koşulda çocuğunuzun yanında olarak onu motive edin. Yapamayacağını düşündüğünüz şeyler için bile onu küçük görmemeli ve desteklemelisiniz. “Tebrik ederim, çok iyi gidiyorsun, bunu başarabilirsin, tekrar denemeli ve pes etmemelisin…” gibi cümleler oldukça sihirli cümlelerdir. Bunları sıkça kullanmaya özen gösterin.

Ilımlı Davranmalısınız

 Araştırmalara göre  “Çocuklar, ebeveynleri ile ilişkilerinin niteliğine bağlı olarak kendileri ve diğerleri hakkında içsel çalışma modelleri oluşturur. Eğer birincil bakıcı, küfürlü ve tutarsız ise çocuklar kendilerini sevilmez, diğer çocukları da düşmanca ve güvenilmez olarak görmeyi öğrenirler. Ancak kabul ve sıcaklıkla karakterize edilen olumlu ebeveynlik davranışları, çocukların kendilerine ait olumlu içsel çalışma modellerini, sevimli ve saygı duymaya değer olarak şekillendirmelerine yardımcı olur” denilmektedir.

Kendisini ifade etmesine izin verin

Kim azar, tehdit, eleştiri ile dinlenmek ister ki? Çocukları da bir birey gibi değer vererek, anlayarak dinleyen ebeveynler olunmalıdır. Aşırı koruyucu davranmadan kendisini ifade etmesine izin verilmelidir. Tüm bunlar özgüven ve değer duygusunu arttırmaktadır.

Akademik hayatı ile yargılanmamalı

Akademik hayat gelişim için önemlidir fakat sadece akademik başarıyla zeka değerlendirilmemelidir.

Kıyaslama Yapmamalısınız

Her çocuğun kendi yeteneği ve başarısı vardır. Yakın çevrenizde yaşayan ve sürekli görüştüğünüz çocuğunuzun arkadaşlarının yaptığı, başardığı şeyleri çocuğunuza gösterip örnek almasını sağlamaya çalışmak yanlış bir davranıştır. Tüm çocuklar birbirinden farklıdır. Bazı özellikler farklı yaşlarda ortaya çıkabilir. Bu nedenle her insanın birbirinden farklı yetenekleri olduğunu unutmamanız ve çocuğunuzu istemediği şeylere yönlendirmemeniz gerekir.

Yalnız Başına Bir Şeyler Yapmasına İzin Vermelisiniz

Özgüven kazanabilmesi için tek başına bir şeyler yapabiliyor olması gerekir. Bahsettiğimiz şey, her koşul ve durum için geçerlidir. Okuldaki performans ödevi veya legolarla kale yapması gibi şeyleri kendi başarması gerekir. Sizden yardım istediği takdirde ona nasıl bir yol izlemesi gerektiğini anlatmalı ve onun başarmasına izin vermelisiniz.

Sorumluluklar verilmeli

Çocuklarda erken yaşlardan itibaren sorumluluk bilinci geliştirmek önemlidir. Sorumluluk sahibi olmak başarılı olmanın ön koşuludur diyebiliriz. Çünkü sorumluluk sahibi olan birey hayatını daha kolay düzenleyip, disiplinli çalışabilir. Sorumluluklarını bilen bireyler işlerini doğru şekilde önceliklendirir ve zamanı daha başarılı değerlendirebilirler.

Çocuğunuzun her işini üstlenmemeli, küçük yaşlardan itibaren fiziksel ve zihinsel gelişimine uygun sorumluluklar vermelisiniz.

Ayakkabısını kendisinin giymesine,
Mamasını üstüne dökerek de olsa kendi yemesine izin vermek,
Oyuncaklarına zarar vermeme,
 Odasını toplama,
Üzerini değiştirme,
Dişlerini fırçalama,
 Yemeğini desteksiz yeme,
 Krlileri kirli sepetine,
Çöpleri çöp kutusuna atma gibi basit sorumluluklar ile başlanabilir.
Her yaşta belli sorumluluklarla karşılaşan çocuk hazırcılığa alışmayacak, kendine yetebilmenin derin hazzını alacak, zorluklar karşısında yılmayacak, kendi kendine çözüm üretmeyi öğrenecek, hatalarından ders alarak tecrübe kazanacaktır.

Kara ekranlardan uzak tutun

                Araştırmalara göre dijital ekranlara belli bir süreden fazla bağlı kalmak çocukların beyinsel işlevlerini zayıflatmaktadır. Tamamen elektronik cihazlardan arındırılmış, yasaklanmış bir hayat mümkün değil bu yüzden biraz da olsa uzak kalabileceği zaman dilimleri yaratılmalıdır.Uzmanlar özellikle 2-5 yaş grubunun günde en fazla bir saat ekran başında olmasını tavsiye ediyor. Daha ileriki yaş gruplarındaki çocuk ve gençler için ise bu cihazların olmadığı alanlar yaratmak mümkün; yemek masasında telefon olmayacak, otomobilde tablet kullanılmayacak gibi…

İsmer Aile Danışma Merkezi olarak sağlıklı, mutlu ve başarılı bir çocuk yetiştirebilmeniz için göz önünde bulundurmanız gereken, neler yapabileceğinize dair bazı etmenlerden bahsettik. Ama her şeyden önce onun varlığından haberdar olduğunuz andan itibaren onu sevginizle beslemeniz gerekir. Minik yavrunuzun sizin sevginize daima ihtiyacı olduğunu unutmamalısınız.