Nasıl olsa yine başarılı olamayacağım!
Uğraşsam da olmayacak, hiç uğraşmayayım!
Ben bu işi tek başıma yapamam!
Bu cümleler size de tanıdık geliyor mu?
“Bir şeyin imkânsız olduğuna inanırsanız, aklınız bunun neden imkânsız olduğunu size ispatlamak üzere çalışmaya başlar. Ama bir şeyi yapabileceğinize inandığınızda, gerçekten inandığınızda, aklınız yapmak üzere çözümler bulma konusunda size yardım etmek için çalışmaya başlar”
Dr. David J. Schwartz.
Öğrenilmiş çaresizlik kavramını açıklamadan önce şu olaya bir göz atalım. Hindistan’da filler eğitilmek için henüz bebekken kalın bir zincirle kazığa bağlanırmış. Bu sayede kaçması engellenirmiş. Bebek fil defalarca kaçmayı denese de zinciri koparmaya gücü yetmezmiş. Yıllar geçer, fil kocaman olur fakat onu kaçmaması için kocaman kafeslerde tutmazlarmış. Hala o zincire bağlı şekilde beklermiş. O kocaman, tonlarca ağırlıktaki fil parçalayabileceği halde zincirden kurtulmak için uğraşmazmış.
Çünkü artık ondan kurtulabileceğine, özgür olabileceğine inanmamaktadır. Gücünün farkında değildir ve bağlı olduğu şey zincir değil başaramayacağına olan inancıdır. İşte psikolojide buna öğrenilmiş çaresizlik denir.
Öğrenilmiş çaresizlik, belli bir durumda devamlı olarak olumsuz tepki alma yaşantısı sonucunda ortaya çıkan başarısızlığı kökten kabullenme durumudur. İnsanlar çeşitli stres verici durumla karşılaştıktan sonra durumu kontrol edemeyeceğine veya durumu değiştiremeyeceğine inanır. Bu yüzden de kontrol etme ve değiştirme fırsatımız ve yeterliliğimiz olsa dahi değiştirmeyi denemeyiz. Yukarıdaki olaydan tek farkımız bizim bu durumun üstesinden gelebileceğimizdir.
Öğrenilmiş çaresizlikte birey ne kadar çaba gösterirse göstersin sonucun değişmeyeceğine tekrardan başarısızlık yaşayacağına inanır. Daha önceden yaşadığı ya da gözlemlediği başarısızlık deneyimlerinden yola çıkar ve olayların kontrolünün kendisinde olmadığını düşünerek ulaşabilecek adımları atmayı tehlikeli bulur. Bu yüzden hiçbir zaman harekete geçemez, hiçbir girişimde bulunamaz. İçinde bulundukları bu zor, çaresiz durumu pekiştirdiklerinden sürekli olarak da motivasyon kaybı yaşarlar.
Başarısızlığı kabul etmek… Öylesine güçlü bir psikolojik etkidir ki bazen başarısızlığın önündeki tüm engeller kalksa da kişi başarısız olacağına inandığı için engelin kalkmış olduğunu fark edemez.
Öğrenilmiş çaresizliğin iki temel göstergesi:
- Kişi belli bir olay tipinin sürekli olarak olumsuz bir sonuca varacağına inanmaktadır.
- Bu olumsuzluğu değiştirmek için yapabileceği hiçbir şey olmadığına emindir.
Öğrenilmiş çaresizliğin nedenleri nelerdir?
- Bakımvereni ile kurduğu ilişkiden dolayı stresli durumları kontrol edememe inancı
- Doğrudan olumsuz sonuçlanan bir yaşantı deneyimleme
- Tekrarlayan olumsuz deneyimleri yaşayan bir kişiyi izleme
- Sürekli aşağılanmaya maruz kalınma
- Olumsuz çevre koşulları içerisinde bulunmak (stresli ev ya da iş ortamı gibi)
Öğrenilmiş çaresizliğin insanları doğal ortamlarında nasıl etkileyebileceğine dair birçok örnek vardır:
- Aile içi şiddete çokça maruz kalmış kadınlar birçok kere ayrılmayı denediği halde eşinden ayrılamıyorsa, yardım ve destek sağlansa bile bu durumdan kaçamayacaklarına inanabilir.
- Öğrenme güçlüğü yaşayan öğrencilerin birçoğunda öğrenilmiş çaresizlik gözlemlenir. Öğrenme güçlüğüne, öğrenilmiş çaresizliğin eklenmesi öğrenmeyi ve akademik başarıyı daha da zorlaştırır ve bu ikisi birbirini pekiştirir.
- Bir çocuğun, sınavlarda başarılı olmak için çok çalışmasına rağmen sınav sonucunun kötü gelmesi kendini çaresiz hissetmesine neden olabilir.
- ‘Sen bu işi yapamıyorsun, başaramıyorsun’ gibi sözlerle çokça karşılaşan kişinin o aktiviteyi/işi bir daha yapmak istememesi.
- Birkaç kere kilo vermek için uğraşmış kişinin kilo veremediği için ‘ben bu kiloları asla veremeyeceğim’ inancıyla çaba göstermemesi.
Örneklerde de gördüğümüz üzere olumlu sonuca ulaşmak üzere harekete geçmiş insanların çabalarının olumsuz deneyimlenmesi, aşağılanmaya kadar giden olumsuz geri dönüşler öğrenilmiş çaresizliğe yol açmaktadır. Sonrasında da kişi, alternatif yolları görememekte ve sorunları çözmek için gerekli olan yaratıcılığı bulamamaktadır. Bu sorunların çözümleri bazen kişinin çok yakınındadır. Buna rağmen kişi bunları göremez, duyamaz ve harekete geçemez.
İsmer Aile Danışma Merkezi olarak siz ya da çevrenizde birisinin öğrenilmiş çaresizlik yaşadığını düşünmeniz durumunda öğrenilmiş çaresizliğinizin kaynaklarının keşfi, benlik saygınızın arttırımı, olumsuz düşüncelerinizin belirlenmesi vb. için mutlaka bir psikoterapi desteği almanızı öneririz. Çaresizliği öğrendiğiniz gibi çareyi, başarıyı, performansı, yeterli sonuçlar alabilmeyi de
küçük başarılardan büyük başarılara doğru adım adım terapi desteğiyle öğrenebilirsiniz.