Öğrenciler koskoca bir eğitim ve öğretim yılını tamamlıyor, yorucu bir dönemi geride bırakmaya hazırlanıyorlar. Okulların tatile girmesiyle gündeme gelen konu ise “karneler”. Eğitim ömür boyu süren, sürmesi gereken durum olsa da karne ile bir eğitim dönemi değerlendirilecek. Genel bir değerlendirme içerse de karneye yansıyan ve ön plana geçen ders başarısı anne-baba ve öğrenciler için önemlidir. Dolayısıyla öğrenciler ve ebeveynler heyecanlı, hatta bazıları kaygılı 😊 Peki karne nedir?
Karne sadece çocukların ders başarısı değildir.
Karne çocukların zekalarına ait seviyenin göstergesi değildir.
Karneler aileler için bir övünç ya da utanç kaynağı değildir.
Karne başarısı çocuğun hayattaki başarısının net ve tek göstergesi değildir.
Karne bir gelişim değerlendirmesidir. Karne okul tarafından çocuğun okuldaki hayatını aileye sunmaktır. Çocuklarının sosyal ilişkileri, ilgileri, bir kurumun getirdiği sorumluluklara karşı tutumları ve evet başarıları hakkında bilgilendirilirler. Bu anlamda bakıldığında karne öğrenci hakkında bir rehber olabilir, çocuğunuz hakkında net ve kesin bir kaynak değildir. Karne değerlendirildiğinde başarılı olduğu alanlar ve ihtiyacı olduğu alanlar konusunda bilgi edinilip, çözüm aranabilir.
Anne-babanın karne ile ilgili yorumu çocuğun karneye yüklediği anlamı da belirlemektedir. . Ailelere yol gösterici bir kaynaktır. Ders başarısı ve karneye yansıyan öğrenme düzeyinin, çocuğun özgüveni üzerinde önemli etkileri olmaktadır. Ona özgüven kazandıran en başta ailenin tutum ve davranışlarıdır. Karne notları aslında sadece çocuğun değil, ailenin de notlarıdır. karne psikolojisinde ebeveynlerin dikkat edilmesi gereken bazı unsurlara bakalım.
KARNE İLE İLGİLİ ÇOCUĞA NASIL YAKLAŞILMALI?
- Çocuklarınız biricik ve karneleri de onlara özel değerlendirmelerdir. Çocuğun karnesi kardeşlerinin, arkadaşlarının ya da ailedeki diğer çocukların karneleriyle asla kıyaslanmamalıdır. Başka çocuklarla kıyaslamak özgüveni ve benlik algısını olumsuz etkiler.
- İyi notlar göz ardı edilmemeli ve yalnızca kötü notlar değerlendirilmemelidir.
- Çocukların öncelikle iyi notları övülmeli ve takdir edilmelidir. Başarının övülmesi ile öğrencinin özgüveninin artmasına ve başarıyı yaşamasına izin vermek gerekir. Olumlu yönlerin ifade edilmesinden sonra öğrencinin de kendini ifade etmesine izin verilerek, başarısız olunan yönlerinin değerlendirilmesi gerekir. Düşük notların nedenleri ve bu konuda neler yapılabileceği çocukla birlikte değerlendirilmelidir.
- Zayıf karneye sahip olan birçok çocuk ise ailesinden alacağı tepkiden çekinerek, anne-babası ile iletişime geçmekten korkabilir. Ebeveynlerin tutumlarına ve konuşmalarına dikkat etmesi gerekir. Örneğin, “bu dersindeki eksiklerinle ilgili önümüzdeki dönem neler yapabilirsin?” gibi bir cümleyle konuşmaya açık hale getirebilirsiniz.
- Eğer çocuk hissettiklerini konuşmaya açık hale gelirse, çocuk dikkatlice dinlenilmeli ve konuşma sürdürülmelidir.
- Çocuğukla karne üzerinden konuşurken kişiliğine yorum yapılmamalı. Karne kişiliğini değil notlarını ve okuldaki durumunu değerlendirir. “ Senden hiçbir şey olmaz, sen tembel bir çocuksun” yerine “ Bu derse yeterince çalışmamış gibi görünüyorsun, düzeltmek için neler yapabiliriz konuşalım.” gibi ifadeler kullanılabilinir. Başarısızlığa neden
olan faktörleri ele alarak çocuğun dikkatini sorumluluklarına çekmelisiniz. - Bazı çocuklar çalışmasına ve çaba göstermesine rağmen karnedeki notları düşük olmaktadır. Böyle bir durumda öncelikle çocuğun çabası ödüllendirilmesi ve desteklenmeli sonrasında ise kötü notların altında yatan sebep (çocuk kaynaklı öğretmen kaynaklı, aile kaynaklı sebepler vs.) araştırılmalıdır. Sonuca ulaşabilmek için sorunun sebebinin tespit edilmesi ve ortadan kaldırılması gerektiği unutulmamalıdır.
- Eleştiren, aşağılayan, küçük düşürücü ifadeler kullanılmamalı, şiddetten uzak durulmalıdır.
Zayıf not karşısında çocuğunuzu azarlamak psikolojisini daha da kötü etkileyecektir.
- Çalışmış ve çabasının karşılığını almış çocuklar için abartıdan uzak ödüllendirmeler ve övgüleri tercih edin.
- Karnesi iyi de olsa kötü de olsa çocukların her durumda sevildiğini, sevginin bu koşullara bağlı olmadığının hissettirilmesi önemlidir.
- Çocuğun kapasite ve yeteneklerinin farkında olunmalı, çocuğun kapasite ve yeteneklerine uygun hedef ve beklentilerde bulunulmalı.
Unutmayın karne çocuğunuzu akademik olarak, okul içindeki tutumlarının gözlemleri olarak değerlendirir. Çocuğunuzu daha iyi tanımak ve kendinizi çocuğunuza karşı tutumda değerlendirmek için de bir fırsat olabilmektedir.
Yukarıda bahsedilen önemli noktalar bazen sizlere çok da kolay gelmeyebilmektedir. Böylesi durumlarda kendinizi çaresiz hissettiğiniz noktada bir uzmandan fayda alabileceğinizi unutmayın. İsmer Aile Danışma merkezi olarak her zaman yanınızdayız.