Derslerde geçirdiği zamanlarda bir şeyler öğrenmesi beklenen, öğrendikleriyle değerlendirilen, birtakım sorumluluklar üstlenen çocukların tatile ihtiyaç duyması kaçınılmazdır. Tatil birçok çocuk için eğlenmek, rahatlamak, ailesiyle ve arkadaşları ile vakit geçirmektir. Bunun yanısıra aileler tatil sürecinde öğrenmenin de gerekli olduğuna inanarak ders noktasında çocuklara baskı uygulabilmektedir. Özellikle ders başarısı düşük olan ya da ödev yapmaktan hoşlanmayan çocuklar bu baskıya daha fazla maruz kalmaktadır. Tatil boyunca çocukların hem keyif alacakları hem de ilgi ve yetenekleri doğrultusunda aktivitelerin olması onlar için sağlıklı olacaktır. İçinde bulunduğumuz sürece baktığımızda çocuklar yeteri kadar sosyal aktivitelerde bulunamayabilirler, bu durum onları bunaltabilir. Onları anladığınızı göstererek yanında olduğunuzu belirten davranışlarda bulunun. Hangi noktalarda ona yardımcı olabileceğinizi sorun, onların yönlendirmesiyle de birlikte programlar yapın. Akademik öncelikten ziyade çocukların fiziksel ve duygusal olarak rahatlamasını ön planda tutmak gerekir.
Yarıyıl Tatili Döneminde Anne Babalar Tarafından Yapılan Hatalar
Karne sonucuna göre sinirli-küskün tavır sergilemek:
Notlar ailece birlikte değerlendirilmeli ve düşük notların nedenleri üzerinde konuşulmalıdır. Eğer kızgınsanız sakinleştikten sonra konuşun. Karne sonucunu sürekli gündeme getirerek “Dışarıya çıkman için bunu hak etmen gerekirdi.”, “Odana git ve tüm işlediklerinizi tekrar et.” Gibi cümleler kurarak olumsuzu vurgulamayın. Karne ne kadar kötü gelirse gelsin ders çalışmanın yanında aktiviteler, rahatlama alanları olmalıdır ki yeni döneme daha iyi başlanabilsin. Ders çalışmak bir ceza olarak verildiğinde çocuk için keyif alınabilecek bir şey olmaktan çıkacaktır. Bu cümlelerin hiç biri başarısızlık problemini çözmeyi sağlamaz, aksine anne baba ile çocuk arasındaki ilişkinin gerilmesine neden olur.
Eksiklerini belirleyip kendisine plan yapmasını söylemek:
Eksikler aile ve çocuk ile beraber liste halinde belirlenebilir. Beraber yapılan plana çocuğun uyması daha muhtemeldir, aileye karşı da sorumluluk hissedilecektir.
İyi gelen notlara pahalı hediyeler almak:
Başarı göstermiş ve iyi bir karne getirmiş olan öğrencilerin de ebeveynlerinin olumlu geribildirimlerini duymaya ihtiyaçları vardır. Ancak bu değerlendirme pahalı hediyelerle yapılmamalıdır. Akademik olarak başarılı olmak için çalışmanın zaten sorumluluğu olduğu hissettirilmelidir.
Tatil bitimine yakın çocuklarda oluşan okula gitmeme isteği:
Daha küçük yaş grubunda yaşanan tatil sonrası ayrılma sendromu olarak bilinen kaygı sorunları oluşur. Başlangıçların uyum sorunu yaratması normaldir. Ancak tatil sonrası okula başlamakta sorun yaşayan çocukların okula gitmeyi reddetmeleri genellikle aile içerisinde çocuğa karşı takınılan tutum ve davranışlardan dolayı oluşabilmektedir. Anne-çocuk arasındaki bağımlı ilişki çocuğun anneden uzaklaşmasını engellemektedir.
PEKİ NELER YAPILMALI?
Okullarda bir dönem boyunca kazanılması hedeflenen bilgi ve becerilerin pekişmesi ve unutulmaması adına yarıyıl tatilinde ödevler verilmektedir. Burada ebeveynelere düşen görev; çocuğun tatil süresini iyi bir şekilde planlayarak hem dinlenmesini, eğlenmesini sağlamak hem de ödevle ilgili sorumluluklarını yerine getirmesine yardımcı olmaktır.
Ortada bir başarısızlık durumu varsa başarısızlığın nedenleri üzerinde durulmalı ve çözüm yolları araştırılmalıdır. Okul ve öğretmenle iletişim arttırılmalı, ortaya olumsuz sonuçlar çıkmadan önce neler yapılabileceği konusunda fikir alışverişinde bulunulmalıdır.
Okul korkusu yaşayan ve ilgi ve bakım veren ebeveyninden ayrılmak istemeyen çocuklar için tatil boyunca çocuğun iki hafta sonrasında tekrar okula geri döneceği vurgusu yapılmalı, okulu hakkında olumlu geribildirimler vererek, sosyalleşmesi konusunda destek verilmelidir.
Farkında olun.
Çocukların heyecanla beklediği bu tatil veliler için çok farklı anlamlara gelebilir. Yarıyıl tatilini hangi hislerle karşıladığınızın farkında olmanız önemlidir. Çünkü bu farkındalığınız tatili verimli geçirebilmeniz için ilk adım olacaktır.
Değerli olduğunu gösterin.
Sözlerinizle ve davranışlarınızla çocuğunuza onu sevdiğinizi ve değerli olduğunu hissettirin; güven hissi verin ve yaşama dair rehberlik edin.
Geçmişe değil geleceğe odaklanın.
Sürecin gerçek anlamda farkındalıkla sürdürülmesi, hedeflere ve başarılara odaklanılması gerekir. Bu yarıyıl sürecini de iyi bir şekilde planlayarak bu önemli yılı çocuğunuzla beraber verimli ve keyifli şekilde geçirip fark yaratabilirsiniz. O zamana kadar yaptıklarını ve çabasını takdir edin, gelecek için onu umutlandırın.
Karne başarının tek ölçütü olmasın.
Karne, çocuğunuzun birinci dönem boyunca sergilediği performansla ilgili size bilgi verir ancak karneyi başarının tek ölçütü olarak değerlendirmek doğru değildir. Çocuğunuzun çabası, potansiyeli ve yetenekleri bir bütün olarak değerlendirilmelidir.
Eğer sizin hırsınız, çocuğunuzun öğrenme isteğinin önüne geçiyorsa onun kendine olan güveni gelişemez; bir şeyleri başarabilmek için hep size bağımlı olduğunu hisseder.
Teknoloji kullanımında bilinçli örnek olun.
Yarıyıl tatilinde teknolojiyi bilinçli kullanarak çocuğunuza örnek olun. Sadece kurallar koymak yeterli değildir; sizin örnek ve takipçi olmanız da gereklidir.
Kitap okumaya devam edin.
Tatilde keyifli vakit geçirmenin bir yolu da kitap okumaktır. Sizin de kitap okumanız ve okuduklarınızla ilgili paylaşımlarda bulunmanız çocuğunuzu bu konuda teşvik edecektir. Kitap okuma saati planlamak faydalı olabilir. Bu saat diliminde herkes seçtiği bir kitabı okusun.
Tatili Verimli Geçirebilmek İçin Öneriler:
Kitaplığınızın olması hayatınızda kitaplara açtığınız yeri gösterir. Çocuğunuza o kitaplıkta veya odasına monte ettiğiniz raf ile kitapları muhafaza etmenin önemini anlatın.
Küçük yaştaki çocuklara düzeylerine uygun masal ve öyküler okumalarını sağlayabilirsiniz. Okuduğu öykü ya da masalın geçtiği yer ve zaman ile ilgili sorular sorarak yanıtlamasını isteyebiliriz. Okuduğu öykü ya da masalın kahramanlarının kimler olduğunu sorup yanıtlaması istenebilir. Bu kahramanların yaptıklarını beğenip beğenmediklerini sorulabilir. “Kendisi okuduğu kahramanın yerinde olsa ne yapardı?” diye sorabilirsiniz.Okuduğu öykü ya da masaldan nasıl bir ders çıkardığını sorup, yanıtlamasını istenebilir.
Tatil süresince yaşadıkları olayları her gün birer cümle ile yazmalarını sağlanabilir.
Belirlenen programa göre her gün düzenli okumalar yapılmalı ve okuduğu aile tarafından takip edilmelidir.
Evde görev ve sorumluluklar verilmeli, verilenlerin takipçisi olunmalıdır.
Bir dönemin yorgunluğunu atacak şekilde iyi dinlenmesine dikkat edilmelidir.
İlk dönem işlenen eksik olunan konularda genel tekrar yapılmalıdır. (Özellikle lise öğrencileri)
En önemli konu ise; “karneyi başarının tek kriteri olarak görmeyin”.
İSMER Aile Danışma Merkezi olarak ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte tatili mutlu ve verimli geçirmelerini önemsiyoruz. Ögrencilerin enerjik bir şekilde yeni döneme başlamalarını diliyoruz.