TAKINTILARINIZ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?

Anksiyete türü bir rahatsızlık olan obsesif-kompülsif bozukluk (OKB), insanları tekrarlayan düşünce ve davranışlar döngüsüne hapsederek kısıtlayan bir rahatsızlıktır. Obsesif-kompülsif bozukluğu olan kişiler, kontrol edemedikleri yinelenen ve stres yaratan düşünceler, korkular veya görüntüler  (obsesyonlar) nedeniyle huzursuz olurlar. Bu düşüncelerin yarattığı anksiyete bazı rutinleri gerçekleştirme ihtiyacına (kompülsiyonlar) neden olur. Ritüeller takıntılı düşünceleri önleme veya akıldan uzaklaştırma girişimiyle yapılır.Bu takıntı ve endişeler kişinin saatlerini alıyor ve yaşantısını olumsuz yönde etkiliyorsa bu durum önemli bir rahatsızlığın varlığına işaret ediyor olabilir.

Ritüeller kaygıyı geçici olarak durdurur,obsesif düşünceler tekrar oluştuğunda kişinin ritüeli hemen tekrar etmesini ister. Bu OKB döngüsü kişinin zamanından çalarak normal günlük işlerini yapmasını engeller.Obsesif-kompülsif bozukluğu olan kişiler saplantılarının ve takıntılarının gerçek dışı veya manasız olduğunun farkında olabilirler, fakat kendilerine engel olamazlar.

Obsesif-kompülsif bozukluğun nedenleri nelerdir?

Nedeni tam olarak anlaşılmamış olsa da, araştırmalar biyolojik ve çevresel faktörlerin OKB ile ilişkili olabileceğini göstermiştir.

Biyolojik olarak sıklıkla serotonin sistemi ile bağlantı kurulurken, psikolojik açıklamalarda öğrenme kuramları üzerinde durulmaktadır. Rahatsızlık genellikle çocukluk dönemi ve çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemi olarak tarif edilen ergenlik dönemlerinde başlar, özellikle kişinin hayatının yolunda gitmediği sıkıntılı dönemlerde artış gösterebilir.

Anksiyete ile giden obsesifkompulsif bozukluk hastaları düşüncelerinden dolayı, hastalıklarını gizli tutarlar, tedavi için başvuruları gecikebilir. Birçok danışan istemsiz olarak gerçekleşen düşünceleri ve düşüncelerin yol açtığı tekrarlayıcı davranışları uzun zaman bir rahatsızlık olarak görmedikleri için destek almayı reddederler ve yaptıkları davranışlarınyapılması gerektiğine inanırlar.

Çevresel faktörler: Bazı çevresel stres yaratıcı faktörler OKB’yi tetikleyebilir. Bunlar;

Taciz
Yaşamsal değişiklikler
Hastalık
Sevilen birinin ölmesi
İş veya okulla ilgili değişiklikler veya problemler
İlişkiyle ilgili kaygılar
OKB (Obsesif Kompülsif Bozukluk) belirtileri nelerdir?

Yaygın obsesyon belirtileri:

Pislik veya mikrop bulaşmasından korkma
Başkasına zarar vermekten korkma
Hata yapmaktan korkma
Rezil olmaktan veya sosyal açıdan kabul edilemez bir şekilde davranmaktan korkma
Şeytanca veya günahkar düşünmekten korkma
Düzen, simetri, kusursuzluk ihtiyacı
Aşırı kuşku ve sürekli güvenlik ihtiyacı
Yaygın kompülsiyon belirtileri:

Tekrar tekrar yıkanma, duş alma veya ellerini yıkama
El sıkışmayı veya kapı tokmağına dokunmayı reddetme
Kilit, ocak gibi şeyleri sürekli kontrol etme
Rutin işleri yaparken içinden veya yüksek sesle sürekli sayı sayma
Sürekli bir şeyleri belli bir biçimde düzenleme
Belirli bir sıraya göre yemek yeme
Genellikle rahatsız edici olan, akıldan çıkmayan ve uykuyu bölen kelimelere, görüntülere veya düşüncelere takılıp kalma
Belirli kelimeleri, cümleleri veya duaları tekrarlama
İşleri belirli bir sayıda yapma ihtiyacı
Değeri olmayan şeyleri toplama veya biriktirme
OKB (Obsesif Kompülsif Bozukluk) nasıl tedavi edilir?

OKB kendi kendine geçmez, bu yüzden tedavi edilmesi önemlidir. En iyi tedavi yöntemi ilaç ve bilişsel davranışçı terapidir. (BDT)

Bilişsel davranışçı terapi: Bilişsel davranış terapisinin hedefi, obsesif-kompülsif bozukluğu olan kişilerin ritüellerini gerçekleştirmeden korkularıyla yüz yüze gelmelerini ve kaygının azaltılmasını sağlamaktır. Bu terapi obsesif-kompülsif bozukluğu olanlarda sıkça görülen abartılmış veya felaketler içeren düşünceleri azaltmaya da odaklanır.Sürekli tedavi sonucunda danışanlar normal veya normale yakın yaşam sürerler. Erken teşhis her zaman tedavi süresini azaltır.

İSMER Aile Danışma Merkezi olarak çocukluktan yetişkinliğe uzanan takıntılarınızda, erken tedavi ve destek sürecinin önemli olduğuna inanıyoruz ve yanınızdayız.