GÜN İÇİNDE DÜZENLİ OLARAK YORGUN VE UYKUSUZSANIZ, SOSYAL JET LAG SENDROMUNDA OLABİLİRSİNİZ!!!
Yerel saat ile vücudumuzun biyolojik saatinin uyumsuzluğu olarak tanımlayabileceğimiz jetlag, sadece uzun süren uçak yolculuklarıyla karşımıza çıkmıyor. Modern yaşamın bir getirisi olarakta bugun herbirimiz sosyal-jetlag sendromuna yakalanma riski taşımaktayız. Halk arasında kapalı alan sendromu olarak da bilinen sosyal-jetlag biyolojik saat ile gün periyodları arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanmaktadır. Bu sebeple de kapalı ofis ortamında çalışan, güneş ışığından uzak kalan ve çalışma saatleri düzensiz olan kişilerde daha fazla görülmektedir. Özellikle modern mimari ile yaygınlaşan plazaların, gökdelenlerin hayatımıza girdiği günümüzde suni havalandırma ve aydınlatma da sosyal-jetlag sendromuna neden olmaktadır.
Sosyal-jetlagın en yaygın belirtileri; uykusuzluk, isteksizlik, sürekli yorgunluk, dikkat ve konsantrasyon bozukluğu, stres, gerginlik, aşırı öfke, tahammülsüzlük, umutsuzluk, mutsuzluktur. Eğer saydığımız bu belirtileri gün içinde sık sık yaşıyorsanız ve çalışma ortamınızda buna zemin hazırlıyorsa, aşağıdaki önerileri mutlaka dikkate almalısınız.
10 ADIMDA SOSYAL JET LAG SENDROMUNDAN KORUNUN
• Sosyal jet lagla baş etmenin ilk ve en önemli adımı uyku düzenidir. Uykunuzun kendine ait bir rutini olmalı ve çok mecbur kalmadıkça haftasonları da dahil olmak üzere bu rutinin dışına çıkmamalısınız.
• Çalışma saatleri içerisinde mutlaka günde en az 2 – 3 kez kısa aralar vermeli, temiz hava almalı mümkünse çalışma alanını havalandırmalısınız.
• Gün ışığından olabildiğince yaralanmaya çalışmalısınız. Fırsatınız varsa öğle yemeğinde dışarı çıkmalı, ofis ya da çalışma alanınızı ışığı maksimum düzeyde içeri alacak şekilde düzenlemeli, gün ışığına yakın aydınlatmaları kullanmalısınız.
• Beslenmenize dikkat etmeli, karbonhidratlı ve yağlı yiyecekler yerine sebze ve meyve tüketmelisiniz.
• Alkol ve kafein kullanımına dikkat etmeli, minimum düzeyde tutmalısınız.
• Ev ve iş dengesi arasında mutlaka kendinize ayırdığınız bir zaman yaratmalısınız. Örneğin; işten eve dönerken daha uzun yolu kullanmak ve daha fazla yürümek iş sonrası nefes almanızı sağlayacaktır.
• Eğlenceli hafta sonu planları, gün içerisinde arkadaşlarla kahve molaları gibi etkinliklerle sosyal yaşamınızı düzenlemek yine bu dönemde yapılacaklar listenizin başında olmalı.
• Hayatınıza hareket katmak biyolojik saatinizin düzenlenmesine yardımcı olacaktır. Spor yapmak, eğer spor yapmanız mümkün değilse kendi yaşam şeklinize uygun egzersizler mutlaka yapmalısınız.
• Yapmaktan keyif aldığınız, olumsuz enerjinizi boşalttığınız bir hobiniz mutlaka olmalı. Örneğin; yemek yapmak, puzzle yapmak, müze ve tarihi yerleri gezmek, fotoğraf çekmek, yeni yerler keşfetmek, örgü örmek…
• Gün içinde kendinize mutlaka kişisel zaman yaratmalı ve kişisel zamanınızda internet, telefon, televizyon gibi teknolojik araçları kullanmamaya özen göstermelisiniz.