Yaz tatilinin bitmesi ile beraber çocukları ve anne babaları okul telaşı sarmaya başladı. Bazı okullar yeni eğitim öğretim dönemine başladılar bile. Üç aylık aranın ardından okula dönüş hem çocuklar hem de anne babalar için zor olabiliyor. Önceki yazılarımızda okul dönemine hazırlık ile ilgili öneriler sunmuştuk. Peki okullar açıldıktan sonra nelere dikkat etmeliyiz?
EYVAH ÖDEV KABUSU BAŞLIYOR!!
Ders çalışma konusu ailelerin en çok sorun yaşadığı konuların başında gelmektedir. Anne babalar çocuklarının ödev yapmadığndan, ders çalışmadığından yakınırlar. Bir zaman sonrasında anne babalar çocuklarının ödevlerinin sorumluluğunu kendileri üstlenmeye başlar. Bu bir döngü şeklinde devam eder ve anne baba ödev sorumluluğunu aldığında çocuklar bu bunun kendi sorumluluğu olduğunu fark edemezler. Ödev konusunda ailenin görevi çocuğa uygun ortamı hazırlamak, anne baba olarak kararlı olmak ve ödevleri kontrol etmektir. Eğer anne babalar ödevlerin sorumluluğunu çocuklardan daha çok üstlenirse çocuk ödev yapma ve ders çalışmayı ailesine karşı kullanmaya başlayacaktır. Pazarlıklar başlayacak, ödül isteyecek ve zaten yapması gereken şey için bir nevi rüşvet isteyecektir. Ödev alışkanlığı için en uygun olanı ödev saati televizyon, tablet, telefon ve oyunları kısıtlamak, ödevleri kontrol etmek ve ödevler yapılmadığında bazı aktivite ve etkinliklerden bir süreliğine mahrum bırakmaktır. Örneğin öncesinde beraber bir ödev saati belirlediniz diyelim. Çocuğunuz iki gün kurala uydu ama üçüncü gün yorgun olduğunu önce televizyon izlemek istediğini ödevi sonra yapmak istediğini söyledi. Burada en uygun tutum ödev yapılmadan televizyon izleyemeyeceğini bunun onun tercihine kaldığını ve hangisi tercih ediyorsa seçebileceğini söylemektir. Önce yapmak zorunda olduğu şeyleri tamamlaması sonra zevk aldığı şeyleri yapması şeklinde çocuğunuzun gününü planlamasına yardımcı olabilirsiniz.
ÇOCUĞUMUN NE KADAR UYUMASI YETERLİ OLUR?
Her zaman söylediğimiz gibi uyku düzeni çocukların okuldaki performansını en çok etkileyen faktörlerdendir. Çocuğun ihtiyacı kadar uykuyu alabilmesi onun zihinsel ve ruhsal gelişimi için oldukça önemlidir. Amerika Uluslararası Uyku Vakfı;
• Okul öncesi dönem (3-5 yaş) için 10-13 saat uykuyu,
• Okul dönemi (6-13 yaş) için 9-11 saat arası uykuyu,
• Ergenlik dönemi için de 8-10 saat uykuyu önermektedir.
OKUL DÖNEMİ ÇOCUKLARININ BESLENMESİNDE NELERE DİKKAT EDEBİLİRİZ
Sabahları düzenli kahvaltı yapmasını sağlayın. Kahvaltı en önemli öğündür. Çocuğunuzun zihinsel ve fiziksel gelişimi için dengeli ve düzenli bir kahvaltı gerekmektedir. Özellikle kahvaltı yapmayan çocukların ebeveynleri için kahvaltı saati işkenceye dönebiliyor. Böyle durumlarda inatlaşmadan ısrarcı olmak gerekmektedir. Çocuk kahvaltı yapmasa da kahvaltı sofrasına oturması sizinle sohbet etmesi bu alışkanlığı edinmesini kolaylaştıracaktır. Bu sebeple sabah kahvaltı hazırlamaya devam etmelisiniz.
Kahvaltıda yiyecekleri konusunda alternatif sunabilirsiniz. Bu sabah ne yemek istersin değil bu sabah kahvaltıda yumurta mı tost mu yemek istersin şeklindeki bir soru çocuğunuzun tercih yapmasını sağlayacaktır ve zorlama hissetmediği, seçim konusunda özgür bırakıldığı için direnmeyecektir.
Sofrada beraber olmaya özen gösterin. Hem aile ilişkilerini güçlendirecek hem de çocuğunuzun düzenli beslenme alışkanlığı kazanmasını sağlayacaktır. Okula uyum sorunu yaşayan çocuklar için sofrada okul dışında eğlenceli şeyler konuşmak daha faydalı olacaktır.
Hiçbir çocuk kendini öldürecek kadar aç bırakmaz. Porsiyonlarını tüketebileceği kadar hazırlamaya çalışın.
ÇOCUĞUMUN BU DÖNEMDE BAŞKA NELERE İHTİYACI OLABİLİR?
Okulların açılması ile beraber çocğunuzun ve ailenizin tüm zamanını okul konuları ve dersler doldurabilir. Ancak çocuğunuzun farklı alanlara ihtiyacı olduğunu unutmayın. Ders dışı uğraşacağı etkinlikler ya da deşarj olabileceği aktiviteler okul motivasyonunu olumlu yönde etkileyecektir.
Okula uyumu, ödev sorumluluğu ve ders başarısı konusunda diğer çocuklarla ya da kardeşleri ile kıyaslamayın. Kıyas çocuklara kendini başarısız ve yetersiz hissettirir ve özgüvenini zedeler. Her çocuğun ayrı bir birey olduğunu kabul edip çocuğunuz için en uygun çözümü belirlemeye çalışın.
Akranları ile sosyalleşebileceği alanlar yaratabilirsiniz. Çocukların sosyal ilişkileri anne babasının sosyal ilişkilerine benzer. Sizden arkadaş edinmeyi, arkadaşlığı sürdürmeyi öğrenir. Bu sebeple siz ne kadar sosyal ortamlara giriyor, misafir ağırlıyor ya da misafirliğe gidiyorsanız çocuğunuzda o kadar sosyal olacaktır.
OKULA GİTMEK İSTEMEZSE NE YAPABİLİRİM?
Çocuğunuz ilk günler okula gitme konusunda isteksizlikler yaşayabilir hatta karın ağrısı, mide bulantısı gibi fiziksel bazı şikayetlerden yakınabilirler. Bu şikayetlerin tıbbi kaynaklı olup olmadığını iyi araştırın. Tıbbi nedenleri eledikten sonra şikayetler devam ediyorsa anlayışlı olmak ama okula gitmesini sağlamak en uygun olan tutumdur. Bu durumda çocukla inatlaşmak, yargılamak, tehdit etmek, ceza vermek, şiddet ve baskı uygulamak okula gitmek istememe davranışını okul fobisine dönüştürür. Okula gitmek istemezse nedenlerini dikkatlice dinleyip anlamaya çalışın, çözümleri hakkında konuşun ve okula gitmesi konusunda teşvik edin. Çocuğunuzun şikayetleri nedeniyle okula göndermemek okula uyumunu zorlaştıracaktır. Bu konuda okul rehberlik birimi ve sınıf öğretmeni ile konuşabilirsiniz.
Okul saatinden en az 20 dakika öncesinde televizyonu, bilgisayarı kapatarak evi keyifsiz hale getirebilirsiniz.
Çocuğunuz okula uyum sağlayana kadar ödevlerini, derslerdeki performansı önemsememeye çalışın. Önceliğiniz okula alışması olmalıdır.
Okul sonrası için hepbirlikte keyifli etkinlikler planlayabilirsiniz.
Sizin günlük programınız çocuğunuz için daha cazipse kendi planınız hakkında çocuğunuzun yanında konuşmamaya özen gösterebilirsiniz.
Çocuğunuz okula uyum sorunları yaşadığında, onun yanında olmanız ve desteklemeniz okula adaptasyonunu kolaylaştıracaktır. Eğer uyum sorunu 4 haftadan uzun sürerse ve işin içinden çıkılamaz bir noktaya gelirse mutlaka bir uzmandan yardım alın.