Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB), obsesyon yani saplantılı düşünceler ve kompülsiyon olarak adlandırılan tekrarlayıcı davranışların bir araya geldiği ruhsal hastalıktır. Obsesif kompulsif bozukluk, kişiye doğru gelmese bile kontrol edemediği düşüncelere neden olan, oluşan takıntıyı gidermek için bazı hareketleri tekrar tekrar yapma ihtiyacı hissettirir. Kişi bunları kendini durduramadan yapmaktadır.
Hayatı sürdürmeyi her geçen gün daha da zorlaştıran, olumsuz etkileyen düşünce ve davranışlar…Günlük yaşam işlevselliğini kısıtlayabilen obsesif kompulsif bozukluk, sosyal ve iş yaşamında önemli problemlere yol açabilir ve yaşam kalitesini düşürebilir. Anksiyete türü bir rahatsızlık olan obsesif-kompülsif bozukluk (OKB) takıntı hastalığı, insanları tekrarlanan düşünce ve davranışlar döngüsüne hapsederek kaliteli yaşamayı engelleyen bir hastalıktır.
Elbette çoğumuzun aklına hayatımızı olumsuz etkilemeden bazı istemsizce düşünceler gelir. Obsesif kompulsif bozukluk görülen hastalar istem dışı oluşan, zihinlerini meşgul eden ve kaygı veren düşünceler yüzünden sürekli korku hissederler. Bu kişiler kaygı verici düşüncelerden kurtulmak için kapı kilitlemek, el yıkamak gibi rutin davranışlarını tekrar tekrar gerçekleştirirler ve bu takıntılar içinden çıkılamaz hale gelebilir. Örneğin Ocağın, ütünün kapalı olup olmadığını tekrar tekrar kontrol etmek,kir bulaşmasın diye eşyaları, elleri sürekli yıkamak, koruyucu olduğuna inanıldığı için sürekli sayı saymak veya bedenin bir yerine dokunmak, sıraya koyulan işleri bitirmeden başka bir şey yapamama vb.
“Çık elimden, korkunç leke çık diyorum sana! Bu bir… Bu iki…
“Kralı öldüren Lady Machbet yaşadığı vicdan azabından kurtulmak için ellerini yıkar. Lady Macbeth oyunda Kral Duncon’ı öldürmesi nedeniyle sürekli kanlı olduğunu düşündüğü ellerini yıkama davranışı tekrarlı şekilde sürdürmektedir. “
Obsesif kompulsif bozukluk
Obsesyonlar, kaygıya neden olan kontrol edilemez düşünceler, zihinsel görüntüler ya da dürtülerdir. Bu düşünceler veya görüntüler kişi için ciddi stres ve gerginlik yaratır.
Kompulsiyonlar, obsesyonların ortaya çıkardığı aşırı stresten kurtulmak ve korkulan durumların yaşanmasını engellemek amacıyla yapmak zorunda hissedilen zihinsel eylem veya davranışlardır. Kompulsiyonlar çoğu zaman obsesyonlarla ilişkilidir. Gerçekleştirmek zorunda olduğunuzu hissettiğiniz tekrarlayıcı davranışlardır. Yemeği 200 kez çiğnemek, fayanslarda çizgilere basmamak gibi davranışların eğer yapılmazsa kötü bir şey olacağını düşündürmesidir. Bireyler yaptıkları bu davranışların ne kadar mantıksız olduğunun da farkındadır.
Sıklıkla kişi, obsesif (saplantılı) düşüncelerinden kurtulmak için bir kompulsif (zorlayıcı) davranışı uygulamak durumundadır. Ancak bu sadece geçici bir rahatlama sağlamaktadır. Obsesif (saplantılı) ritüelleri yapmamak anksiyete (endişe)’yi yükseltebilir.
Obsesyon ve kompulsiyonlar bireyin zamanını alır ve önemli derecede işlev kaybına yol açar.
Obsesif kompulsif bozukluğun nedenleri nelerdir?
Genel tabloda %3 sıklığında görülen OKB çoğunlukla 12 yaşında önce veya geç ergenlik, erken yetişkinlik döneminde başlama eğilimi gösterir. Obsesif kompülsif bozukluğu herkes yaşayabilir ancak biyolojik ve çevresel faktörlerin OKB de risk oluşturduğu bilinmelidir.
Genetik nedenler: Birinci dereceden akrabalarda obsesif kompulsif bozukluk görülmesi kişinin de bu hastalığa yakalanmasını tetikler.
Çevresel faktörler: Çocukluk çağı travmaları, travmatik ve stresli yaşam olaylarını takıntı hastalığına yol açabilir. (Taciz, hastalık, yakın birinin ölümü, yaşamsal değişiklikler vb.)
Beyin işlevlerinde bozulma ve seratonin; biyolojik nedenler ile yaşanan serotonin dengesizliği beynin planlama bölgelerini olumsuz şekilde etkiler.
Psikososyal açıdan bakıldığı zaman toplumsal kuralların ve toplum yapısının etkisinin yadsınamaz olduğu düşünülmektedir. Titiz, kuralcı, törenci özellikle çocukluk çağında aşırı kuralcı ve disiplinli eğitim veren toplumlarda daha sık görüldüğü düşünülmektedir.
Obsesif kompulsif bozukluğunun belirtileri nelerdir?
Yaygın obsesyon belirtileri:
Bulunulan ortamın özellikle evin ve işyerinin hiçbir zaman düzenli olmadığını ve pis olduğunu düşünme,
Kirlenme korkusu; kendine veya yakınlarına pislik veya mikrop bulaşmasından korkma
Kendine veya Başkasına zarar vermekten korkma
Hata yapmaktan korkma
Rezil olmaktan veya sosyal açıdan istenmeyen bir davranış yapmanın sonucu olarak çevre tarafından kabul görmeyeceğini ve dışlanacağını düşünme
Günahkar düşünmekten korkma
Eşyaların düzenli ve simetrik olmadığını düşünme. Düzen, simetri, kusursuzluk ihtiyacı
Sevdiklerinin öleceğini karşı aşırı korkma ve sürekli olarak bunu düşünme
Cansız nesnelerin zarar vereceğini düşünme (Örneğin evdeki eşyalar, cansız mankenler, oyuncaklar)
Cinsellik ile ilgili sorunlu ve rahatsız edici davranışları düşünme ve hayalini kurma
Aşırı kuşku ve sürekli güvence ihtiyacı, kontrol etme ihtiyacı
Yaygın kompülsiyon belirtileri:
Eşyaları simetrik ve düzenli bir hale getirmek için yoğun çaba
Sürekli bir şeyleri belli bir biçimde düzenleme. Bulunan ortamı (evi, işyerini vb.) sürekli olarak temizleme.
Yapılan işleri belirli sayılarda yapma ihtiyacı (Örneğin; kapı eşiğinden 3 kere geçmek)
Evdeki elektrikli aletlerin, camları, suyun,kilidin kapalı olduğundan emin olamayarak defalarca kontrol etmek
Belirli bir duayı,sözü veya cümleyi sürekli olarak tekrar etmek
Belirli aralıklarla her gün veya her saat kötülüklerden koruduğuna inanılan bir nesneye dokunmak
Değeri olmayan nesnenin lazım olabilir veya saklanmazsa kötü şeyler olur düşüncesi ile yıllarca biriktirilmesi ( gazete, tişört, bardak)
Tekrar tekrar yıkanma, duş alma veya ellerini yıkama
El sıkışmayı veya kapı koluna dokunmayı reddetme
Rutin işleri yaparken içinden veya yüksek sesle sürekli sayı sayma
Belirli bir sıraya göre yemek yeme
Genellikle rahatsız edici olan, akıldan çıkmayan ve uykuyu bölen kelimelere, görüntülere veya düşüncelere takılıp kalma
Bu davranışlar bireylere biraz olsun rahatlama sağlasa da sonrasında problemli düşünceler geri gelmektedir. Tedavinin üzerine düşülmediği vakalar tıpkı anksiyete bozuklukları gibi süreğen hale gelebilir. Bu da aynı sorunların uzun yıllarca sizinle geleceği anlamına gelir. OKB, kişinin hayat kalitesini önemli seviyede düşüren bir rahatsızlıktır. Bu nedenle, hiç zaman kaybetmeden tedavi olunmalıdır.
İsmer Aile Danışma Merkezi olarak OKB’nin kötüleşmesi ve aktivitelerinizi, günlük rutininizi bozmasını önlemek için, vakit kaybetmeden destek almanızı öneririz. Böylece OKB’nin kötüleşip aktivitelerinizi, günlük rutininizi bozmasını önleme yolunda adım atmış olursunuz.