Nezaman Psikoloğa Gitmeliyim?

Hayat bize herzaman güzel şeyler sunmaz. Çoğu zaman zorlayıcı, sıkıntı yaratan olumsuz yaşam olayları getirir önümüze. Bunlar kimi zaman travmatik olaylardır kimi zaman stres yaratan olumsuz durumlardır. Olumsuz yaşam olayları ile başedilemediğinde uzun vadede duygusal yaşantımızı, davranışlarımızı, ilişkilerimi, yani özetle hayatımızın birçok alanını etkiler. İnsanla bu gibi durumlarda sıkıntıdan kurtulmak ve daha konforlu bir hayat sürmek adına gerek içsel gerek çevresel bir takım değişiklikler yapmak, çözüm üretmek, başa çıkmayı öğrenmek, duygu ve düşüncelerini kontrol etmek için psikologlara ihtiyaç duyarlar.

Bir psikoloğa başvurmak, bazıları için günümüz koşullarında bile hala zordur. Bu sebeple bazen insanlar tereddüt ederler ve yardım almaktan kaçınırlar. İnsanların yardım almak istememe nedenleri çoğu zaman sorunu kabullenmek istememeleri, yardım aldığı zaman insanların onun ‘deli’ olduğunu düşünmeleri ihtimali ile etiketlenme korkusudur. Tüm bu sebeplerden dolayı bazı kişiler psikoloğa, en son yaşanan bir kriz ya da artan semptomlarla başa çıkamadığında başvurur. Peki sadece ciddi psikolojik problemler yaşayanlar mı başvurur? Elbetteki hayır. Ciddi sıkıntılar yaşamayan ‘sağlıklı’ kişilerde psikoterapiden fayda sağlayabilir. Psikoterapi kişinin kendini yeniden keşfetmesi, günlük hayattaki sıkıntılarla başedebilmesi, farkındalık kazanması, iş ve özel hayat dengesini sağlıklı kurabilmesi, kişilerarası ilişkilerini güçlendirmesi, performans ve başarıyı arttırması konusunda bireylere fayda sağlar. Eğer aşağıdaki ifadeler size de uyuyorsa, psikoloğa başvurmak sizin için faydalı olacaktır;

– Kendimi sürekli mutsuz hissediyorum,
– Eskiden zevk aldığım şeylerden artık hiç zevk alamıyorum,
– Dünya üzerime geliyor,
– Hiçkimseye güvenemiyorum,
– Öfkemi kontrol edemiyorum,
– Başedemediğim bazı korkularım var,
– Hiç kimse beni anlamıyor,
– Hastalığım olmamasına rağmen şiddetli ağrılarım var,
– Evleneceğim kişi doğru kişi mi emin olamıyorum,
– Günlük hayattaki olaylar beni sürekli endişelendiriyor,
– Çocuğumun bazı davranışlarını değiştirmek istiyorum,
– Kendimi ifade edemiyorum,
– Hayatımı daha iyi yönetmek istiyorum,
– Kurtulmak istediğim takıntılarım var,
– Çok kararsızım,
– Boşanmayı düşünüyorum,
– İnsanlarla iletişim sorunları yaşıyorum,
– Çocuğum ergenliğe giriyor,
– Cinsel problemlerim var,
– Çocuğumla ilgili sorunlarım var,
– Sevdiğim birini kaybettim…

Unutulmaması gerekir ki çoğu zaman tam bir iyilik hali için beden sağlığımızın yerinde olması yetersizdir. Hiçbir hastalığımız olmadığı halde kendimizi mutsuz veya çaresiz hissediyor olabiliriz, nedensiz yoğun kaygılarımız, öfkelerimiz olabilir. Bu durum bize ‘iyi olabilmek’ için beden sağlığımız kadar ruh sağlığımızında önemli olduğunu göstermektedir.

Psikoloğa gitmeye karar verdiğinizde nereye başvuracağınız da oldukça önemli bir konudur. Psikologlar, üniversitelerin ‘psikoloji’ bölümünden 4 yıllık lisans eğitimi almış kişilerdir. Bu nedenle hizmet almadan önce mutlaka uzmanın üniversite eğitimi ve uzmanlığını belirttiği alanda yeterli donanımı konusunda bilgi edinmeniz yararlı olacaktır.