Faydalandığımız her şeyin tüketiminde aşırılık söz konusu olduğunda zararından da bahsetmeye başlayabiliriz. Bunlardan biri de dijital oyun kullanımıdır. Zamanla değişen ve gelişen dünya da oyunlarda geleneksellikten çıktı ve teknolojiye bağlandı. Günümüzde çevrimiçi ve çevrimdışı oyun oynamaya ilgi duyan, seven bireyler oldukça arttı. En çok gençler arasında yaygınlık gösterse de oyun oynamada yaş aralığı da geniştir. Oyun oynayan herkes için bir bağımlılıktan söz edemeyiz fakat özellikle genç nesilleri tehdit eden bir durumdur. Çünkü gençler teknolojiyi yakından takip etmektedir ve gençler için popüler kültür dijital oyuna dahil olmayı gerektirir. Ayrıca çocukluk ve ergenlik çağında görülen uyum sorunları da dijital oyun kullanımında artışa sebep olmaktadır.
Oyun bağımlılığı internet bağımlılığının başlığı altında ele alınan bir konudur. Çevrimiçi bilgisayar oyunları, video oyunları gibi elektronik oyunların kontrolsüz kullanımı ile ilgili davranışsal bir bağımlılıktır. Video oyun ve internet bağımlılığı, Amerikan Psikiyatri Derneği tarafından internette oyun oynama bozukları olarak bahsedilmiş olsa da tanımlanmış bir bağımlılık değildir. 2019’dan beri resmi olarak Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından bir hastalık olarak listelenmiştir. Çünkü kişinin zamanla oyun kullanımında kontrolünü kaybetmesiyle kişiye psikolojik, sosyal ve fizyolojik zararlar veren bir süreçtir.
Bilgisayar oyunu bağımlılığı, bilgisayar oyunlarına veya “oyunlara” bağımlılıktır. Bir bağımlılıktan söz edebilmek için günlük, sosyal ve mesleki hayatın gereklerini tamamen göz ardı edecek kadar oynanması gerekir. Elektronik oyunların bağımlılık potansiyeli sanal dünyalarda rol yapma oyunları, ödül sistemleri ve bir sosyal oyuncu ağına katılmak gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanabilmektedir. Bu nedenle özellikle çocuklar ve gençler daha çok etkilenmektedir. Çocuklar vaktinin çoğunu bilgisayar başında geçirirken aileler bu sorunun farkında olsa da yeterli tepkiyi göstermemektedir.
Dijital oyunları oynamak aşırıya kaçmadığı sürece normaldir ve duygusal boşalma, stres atma, rahatlama gibi olumlu katkıları vardır. Oyunda bağımlılıktan söz edebilmemiz için ise kişinin oyuna karşı kontrolünün azalmasından, kontrolünü kaybetmesinden bahsetmemiz gerekir. Oyun kişinin yaşamında diğer ilgi alanlarından, aktivitelerinden ve sorumluluklarından önce gelir. Günlük, sosyal ve hatta mesleki hayatı işlevsizleştirir. Kişi hayatını olumsuzlaştırmasına rağmen kontrol etmeden veya kontrolü zayıflamış şekilde oyun oynamaya devam eder. Alkol ve uyuşturucu kullanımındaki gibi oyun oynamak vücudumuza dopamin salgılatır ve daha keyifli-mutlu hissedilir. Ve bu sonuç daha çok oyun oynama isteği uyandırır. Bu şekilde olduğunda bir bağımlılığın geliştiğinden bahsederiz. Bunu dışında dijital oyuna bağımlılık geliştiren başka faktörlerden de söz edebiliriz.
Bunlar;
- Kişinin oyunla ödül, başarı elde etmek isteği,
- Kendini kanıtlama çabası
- Sonu olmayan oyunda yükselme, seviye yükseltme, para arttırma vb. isteği
- Sistemi ve kuralları çözme isteği
- Oyunu ve diğer seviyeleri, neler olacağını keşfetme isteği
- İdeal benini oyun karakteriyle yaratma isteği
- Kendi isteklerine göre özel karakter yaratabilmesi
- Diğer oyuncularla rekabet isteği
- Sohbet etme, ilişki kurma ve sürdürme, sosyalleşme gibi sosyal faktörlerin varlığı
- Takım olma, yardımlaşma bir hedef için çabalama ile yapay duygular edinmesi
- Bazı oyunların maddi gelir sağlaması
- Günlük ve gerçek hayatın getirdiği stres ve istenmeyen duygulardan uzaklaşma isteği
Tüm bu faktörler bireylerin bir ya da birden fazla oyuncunun internete bağlanarak birbirleriyle ve oyun içindeki kurgulanmış karakterlerle mücadele ettikleri ve işbirliği içine girdikleri üç boyutlu fantezi içerikli bilgisayar oyunlarına yani “çevrimiçi oyuna” olan ilgisini arttırdı. Bazılarında da bağımlılığa kadar taşıdı.
Peki oyun bağımlılığı belirtileri nelerdir?
DSM-5 Tanı kitabında oyun oynama bozukluğu olarak geçmektedir ve belirtileri;
Belirtiler çoğunlukla;
- Önceden sevilerek yapılan şeylere karşı ilgi kaybı.
- Oyun oynanmadığı zamanlarda da sadece oyunu düşünme.
- Oyunu azaltmak ya da bırakmak istediğinde başarısız olma ve oynamaya devam etme.
- Fiziksel (göz problemleri, aşırı kilo alma ya da kilo verme, uyku problemleri gibi), psikolojik (stres, kaygı, öfke gibi) ve sosyal (aile ve arkadaşlar ile ilişkiler) sorunlar yaşama ve buna rağmen oyun oynamaya devam etme.
- Oyun nedeni ile iş, eğitim ve ilişkilere dair önemli bir fırsatı ya da fırsatları kaybetme.
- Okuldan/işten ayrılma, eşinden ayrılma şeklinde kendini gösterir.