Çocuğun İşi ‘Oyun’
Oyun sadece fazla enerjilerini boşalttıkları, eğlenceli zaman dilimi midir?
Hayır!
Eğlenceden çok daha büyük anlam taşır.
Çocuğun en temel yaşamsal ihtiyacı, en önemli uğraşıdır ‘oyun’.
Ne de olsa “Kuşlar uçar, balıklar yüzer, çocuklar oynar.” (Gerry Landrenth)
Bir çocuğun yetiştirilmesinde beslenme, barınma, sevgi gibi oyun da önemli bir yerdedir. Mutlu ve sağlıklı gelişimin önemli bir dilimidir. Çocuğun iyi olma halinin temelindedir. Oyun çocuğun iletişim dilidir. Onların dünyasını anlamanın, paylaşmanın en doğal ve sağlıklı sonuç veren yoludur.
Oyun çocukları bedensel, duygusal, sosyal ve zihinsel olarak geliştirir. Çocuklar;
Belli yetiler kazanır
Yürüme, koşma, zıplama, makas kullanma, boyama, geçirme gibi hareketlerle kaslarını, motor becerilerini geliştirir.
Ağırlık, renk, şekil, zaman, mekan, sayma vb. kavramlarını geliştirir.
Yetişkin rollerine (anne, baba, polis, öğretmen vs.) hazırlanır, deneyimler.
Mutluluk, heyecan, üzüntü, korku gibi duygularını ifade eder.
Kendine güven, iş birliği yapma, disiplin, hayal kurma gibi yaşamın her alanında kullanabileceği beceriler edinir.
Sonuç olarak sosyal bir birey olarak toplumda yer almak üzere prova yaptığı bir süreçtir.
Oyun, yaşamın tüm dönemleriyle ilgili bir kavramdır, bu özelliğine göre de oyun çeşitleri yaş gruplarına göre farklılık göstermekte farklı tanımlarla açıklanmaktadır. Oyun oynama eğilimi erken çocukluk döneminde (0-6 yaş) giderek artmakta, çocukluk döneminde (7-12 yaş) sabit kalmakta ve ergenlik döneminde (12 ve üzeri yaş) azalmaktadır.
Hangi yaşta hangileri oynanır?
Piaget e göre 0-2 yaş aralığındaki çocuk için oyun alıştırma oyunudur. Kendi bedenini, çevresindeki nesnelerin işlevlerini öğrenir. 2-12 yaş aralığındaki çocuk sembolik oyunları ile çevresindeki kişileri, olayları taklit ederek insan yaşamı için önemli olayları deneyimler. 12 yaş ve üzerindeki çocukları kurallı oyunlar oynayarak mantıklı, gerçekçi ve daha karmaşık oyunlar oynar. Aynı zamanda yaş kriteri çocuğun ne oynayacağının dışında nasıl ve kimle oynayacağını da belirler. Örneğin, iki- üç yaşlarında, çocuğun etrafında çocuklar olsa bile tek başına oynadığı, etrafındakileri izlese bile başkalarının oyununa katılmadığı görülür, buna paralel oyun denir.
Yeni doğan bir bebeğin ilk oyuncağı kendi bedeni ve çevresinde en çok görmeye alıştığı annesidir. Çocuk, belli hareketleri tekrar ederek ve çevredeki nesneleri elleyerek nesnelerin işlevlerini öğrenmeye çalışır. Sallanan, dönenceler, ses çıkartan, yumuşak temas sağlayan oyuncaklar tercih edilir. Nesneleri yere fırlatıp sesini dinler. Bu dönemde onunla oynayabileceğiniz yüzünüzü kapatıp “ce e” oyunu basit bir oyundur.
1-2 yaşta yürümeye başladığından hareket denge oyunları, su, kum çamur oyunları vardır. İki yaşından sonrasında yoğun olarak taklit gözlemlenir. Yaşamsal olayları taklit sonucu deneyimleyen çocuk sosyal bir birey haline gelir.
3-6 yaş arası okul öncesi dönem olduğundan kesme, yırtma, yapıştırma, çizme boyama etkinlikleri vardır. Üç yaşından sonra ise çocuğun etrafındaki çocuklarla iletişim kurduğu, oyuncaklarını paylaşmaya başladığı, dört yaşlarındaki çocuğun ise artık hayal gücünü ortaya koyarak evcilik, doktorculuk gibi daha düş ürünü oyunlara yöneldiği, işbirlikçi bir şekilde oynadığı görülür.
Çocuk beş-altı yaşına geldiğinde, oyunları belli kurallar üzerine kurduğu, lider ya da takipçi yönünü oyunla birlikte ortaya çıkardığı göze çarpar.
6-12 yaş duygu davranış farkındalığının geliştiği bir dönem olduğundan cinsiyet ayrımı oluşur. Rekabete dayalı, kural içeren grup oyunları göze çarpar. 12 yaş üstü çocuklar, onları dış dünyaya hazırlayan, problem çözmeyi gerektiren oyunları tercih eder. Kutu oyunları, dama, satranç, jenga gibi
Oyunu eğitim amacıyla kullanabilir miyim?
Oyun aktivitesiyle çocukla bakımverenler arasında daha güçlü bir iletişim gerçekleşir. Ebeveynler oyun aracılığı ile çocuklarına temel alışkanlıkları, genel sorumluluk ve kuralları öğretme fırsatı yakalamaktadır. Oyuncak bebekler üzerinden alışkanlıklar, sorumluluklar kazandırılabilir. Örneğin tuvaletten sonra elini yıkamalısın yerine oyunda elini yıkayan bir çocuk kullanmayı deneyebilirsiniz.
Oyun çocuklara ne kazandırır?
Yaratıcı düşünmeyi
Sorumluluk almayı
İşbirliği kurmayı ve paylaşmayı
Kendini tanımayı
Dikkatini bir noktada yoğunlaştırmayı ve organize olma yetisini
Sosyal roller edinmeyi ve duygularını dışa vurmayı
Problem çözme yetisini
Kendini ifade etmeyi ve sözlü ifadeleri anlamayı
Toplu yasam için gerekli kuralları öğrenir.
Oyuncak Seçimi
Çocuğa oyuncak alırken, onun gelişim düzeyini, ilgisini, yeteneklerini değerlendirmek gerekir. Çocuğun gelişim dönemine uygun olmayan oyuncak onun ilgisini çekmeyeceği gibi, ilgisinin dışında ki oyuncaklar da onu mutlu etmez. Gelişim düzeyi altında bir oyuncak ona yetersiz gelecekken, düzeyinin üstünde bir oyuncak da onda hayal kırıklığı oluşturup özgüvenini zedeleyebilir.
Önemli olan sahip olduğu kadar oyuncakla kaliteli ve doyurucu oyunlar oynamasıdır! Oyuncaklar araçtır. Oyuncaklardan uzaklaştırmayalım fakat hevesini kaçıracak kadar oyuncaklara da boğmayalım. Bir çocuk için bir sopa arabada olabilir, uçak da….
İsmer Aile Danışma Merkezi olarak siz ebeveynlerimize bazı öneriler;
Çocuklarınızla oyun oynamayı ihmal etmeyin, oyunda geçirdiğiniz vaktin niceliğine değil niteliğine odaklanın.
Çocuklarınıza güvenli oyun alanları ve zamanları sağlayın.
Çocuğunuz oyuna katılmanızı istiyorsa onun kontrolünde oyunda bulunun. Oyunu yönetmesine izin verin. Sadece izlemenizi istiyorsa bazen sadece yanında bulunun.
Çocuğun kurduğu oyuna değer verin. Dikkatle dinleyin.
Oyun sürecinin çocuğunuzun gelişimi açısından gerekli olduğunu, sizinle olan ilişkisini güçlendirdiğini ve sizin de onu daha iyi anlayabilmenizi sağladığını unutmayın.