Toplumda herkes tarafından söylenen, doğruluğu kesin olmasa da doğru olduğuna inanılan mitler var. Peki ilişki konusundaki mitler neler olabilir?
Mitler her toplumun kendine ait kültürel ve sosyal yapısından etkilenir. Bunlar doğruluğuna dair kanıtı olmayan, gerçeği yansıtmayan fakat kulaktan kulağa yıllarca yayılmış ve sorgulanmadan kabul edilen inançlardır. Toplumda bu inanışlar çokça da yaygındır. Ne yazık ki yakın ilişkiler de mitlerden payına düşeni almıştır. Bilirsiniz birçok arkadaşımız veya akrabamız bizim ilişkilerimiz hakkında çeşitli yorumlarda bulunabilir. İnsanların ilişkiniz hakkında ne söylediğine çok fazla aldırmamalısınız. Aynı şekilde siz de arkadaşlarınıza tavsiye veriyorsanız bunların ilişki mitlerinden olmamasına dikkat edin. Aşağıda bahsedilen 5 adet ilişki miti muhtemelen size tanıdık gelecektir!
Mutlu bir çiftseniz tartışmamalı mısınız?
Çatışma ilişkilerin kaçınılmazı…
Her türlü ilişkide çatışmanın kaçınılmaz olduğu belirten John Gottman, mutlu çiftlerin çatışmaları çözme değil, diyalog kurma konusunda başarılı olduğunu belirtiyor.
Gottman’a göre “Mutlu çiftler birbirlerine bağırıp çağırabilir; yüksek sesli tartışmalar evliliğe mutlaka zarar vermez.” (John Gottman 40 yıla yakın süren çift araştırmaları yapmış bir araştırmacıdır.) Mutlu çiftler de zaman zaman tartışır aradaki fark onarmak için adım atmalarıdır. İlişkinizde hiç tartışmamayı değil tartıştıktan sonra içtenlikle duygu,düşünce, ihtiyaçlarınız hakkında konuşabilmeyi hedefleyin.
Seviyorsa siz söylemeden sizi nasıl mutlu edeceğini bilmeli mi?
Hiçbir insan, bu size aşık olan partneriniz bile olsa zihin okuyamaz. İlişkide sevildiğini hissetme bireylere göre değişir. Kimi güzel sözlere, kimi davranışlara ihtiyaç duyar. Problem davranış farklılıklarının, ihtiyaçların farklılığının ‘sevgisizlik’ olarak adlandırılmasıdır. Ya karşınızdaki sevgisini sizin tanımlamalarınızdan daha farklı bir yolla iletmeye çalışıyorsa? Partneriniz sevgi anlayışını onunla konuşarak öğrenmeli ve kendi sevgi anlayışınızı ona ifade etmelisiniz.
İlişkinizde her şey karşılıklı mı olmalı?
İlişki de karşılıklılık beklentisi ilişkiyi olumsuz etkilemektedir. Günlük veya kısa zaman dilimi içinde alma-verme muhasebesine girebilirsiniz. Fakat aldığınızdan daha fazla verdiğinizi, enerji harcadığınızı hissetmeye başladığınızda al-ver alışkanlığınızın genelini ele almayı denemelisiniz. Her ilişkide zaman zaman ve durumlara göre harcanan çaba ve karşılıklılık dengesi değişebilir.
Tartışmanızdan sonra yatağa küs girmemeli misiniz?
Araştırmalara göre özellikle geceleri duygusal çatışmalarda fizyolojik olarak insanların kalp atışlarının yüksek olduğunu ve iletişim kurabilmeleri için konsantre olamadıklarını göstermektedir. Sakinleşene kadar tartışmaya devam etmek yerine ara verilmesinin yararlı olduğu sonuca varabiliriz. Dolayısıyla, tartışmaya sabah daha sakin bir kafa ile devam etmeyi denemeniz daha faydalı olacaktır.
Doğru kişiyi kalbiniz mi seçer?
Hem kalbin hem de aklın ortak sonucudur doğru ilişki. Evleneceğiniz kişiyle ilgili kafanızın gerçek anlamda rahat olması; sadece bunun yapılacak doğru şey olduğunu hissetmenizden değil, buna ek olarak da mantıksal ve analitik bir düzeyde bunun doğru bir karar olduğunu bilmenizden geçer.
Kendinden farklı kişilik özelliklerine sahip biriyle mi evlenmelisin? Zıt kutuplar birbirini mi çeker?
Bazı durumlarda farklı insanlar birbirlerini çekse de, kendinizden çok farklı biriyle evlenmek büyük ihtimalle çatışmalara ve doyumsuzluklara sebep olacaktır.
“Zıt kutuplar birbirlerini kısa bir süre için eğlenceli, farklı ve cazibeli bulabilir. Ancak uzun süreli ilişkiler genellikle farklılıklardan çok benzerlikler ortaya çıktığında gelişir.”
Son olarak İsmer Danışma Merkezi olarak sizlere John Gottman’ın mutlu ilişkiler için önerilerinden bahsedelim;
Partnerinizin sizin için ne kadar önemli olduğunu farkedin, ona ne kadar değer verdiğinizi gösterin ve ifade edin.
İlişkinizde çözümleyemediğiniz bir problemle karşılaştığınızda profesyonel yardım almak için uzun süre beklemeyin. Uzun süre beklemeniz demek, uzun zaman mutsuz yaşamanız demektir.
Birbirinizle tartışmaya başladığınızda ağzınızdan çıkacakları bir süzgeçten geçirin. Araştırmalara göre aklına geleni söylemekten kaçınan çiftlerin istikrarlı olarak daha mutlu oldukları görülür.
Eleştirileriniz daha yapıcı, yumuşa ses tonuyla ve suçlamadan olmalıdır.
Partnerinize 1 negatif geri bildirimden sonra 5 tane olumlu geri bildirim vermelisiniz.
İlişkinizin en başından itibaren istemediğiniz durum veya kötü davranış ve sözlere karşı düşük toleranslı olmalısınız.
Başarılı çiftler büyük tartışmalardan da başarı ile çıkarlar. Çünkü onlar onarmayı bilir. Bu başarılı müdahalelerden bazıları;
‘Bu durumun seni ne kadar zorladığını anlıyorum’ diyebilmek.
Tartışma için ‘bu bizim ortak sorunumuz’ diyebilmek.
Birinin tartışmayı kazanması gerektiği düşüncesinden sıyrılabilmek.
Eğer çok şiddetli bir tartışma ise bir 20 dk ara vermek ve sakinleşince tekrardan konuyu ele almak.