Mevsimlerin doğa ve insanlar üzerinde büyük etkisi vardır. Doğa sonbaharda nasıl solarsa, ağaçlar yapraklarını döker, çiçekler boyunlarını bükerse, insanlar da fiziksel ve psikolojik olarak etkilenirler. Aynı doğa olayları gibi sonbaharda insanların ruhsal enerjileri düşüşe geçer ve birtakım sıkıntıları beraberinde getirir. Bir diğer adı da Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu olan Sonbahar Depresyonu yaklaşık olarak Kasım ayında başlar ve Mart ayına kadar sürer. Güneş ışığındaki azalmaya bağlı olarak yaşanan, depresif atakların başlama ve düzelmesinin mevsime bağlı olmasıyla karakterize olan bu ruhsal değişim depresyonun bir çeşididir. Her yıl aynı dönemde ortaya çıkar ve her yıl aynı süre içerisinde etkileri azalır.
Mevsimsel değişikliklerin insan üzerindeki etkisi 1900lü yılların başından beri merak ve araştırma konusu olsa da bu ruhsal değişim, ilk kez 1984’de Rosenthal ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmalar sonucu bazı tanı kriterleri konarak Mevsimsel Duygulanım Bozukluğu adını almıştır.
OLUŞUMUNDA ROL OYNAYAN FAKTÖRLER
Sonbahar Depresyonu için tam olarak bir neden söylenemese de yapılan araştırmalar ilişkili olan bazı faktörler belirtmektedir. Bunların en önemlisi, azalan güneş ışığına bağlı oluşmasıdır. Güneş, melatonin hormonunun üretimini azaltır ve serotonin üretimini arttırır. Yaz aylarında daha enerjik, daha özgüvenli, daha üretken, neşeli ve hareketli olmamızın sebebi de budur. Melatonin, karanlıkta üretilen bir hormondur. Bu hormon insanın fiziki hareketlerini yavaşlatan, uyku gereksinimini arttıran özelliklere sahiptir. Bir nevi sakinleştiricidir. Uzun vadede ruh halini olumsuz etkiler, insan düzenli yorgun ve uykusuz hisseder. Zihinsel ve fiziksel anlamda düzenli yorgunluk hissi üretkenliği ve verimliliği azaltır. Kışın gece süresinin uzun olması, havanın kapalı olması daha çok melatonin salgılanmasını sağlar. Bu sebeple sonbahar depresyonunun kutuplara yakın ülkelerde görülme sıklığı artmaktadır.
Sonbahar solan renkleri, yarattığı hüzünlü hava insanlarda ölümü çağrıştırır. Yazın enerjik günlerin bitmesi, kapalı hava ve artan sorumluluklar sonbahar depresyonu için zemin hazırlar. Aynı zamanda genetik yatkınlık da sonbahar depresyonu riskini arttırır.
Yapılan araştırmalara göre kadınlarda görülme sıklığı erkeklere oranla dört kat fazladır. Bunun nedenler arasında menopoz, iş yaşam dengesi, ailedeki rolü gibi maddeler sıralanabilir. Aynı zamanda evin ağır sorumluluğu da kadınlar için stresör olabilmektedir. Yemek, temizlik, çocuk bakımı, çocukların okul ve dersleri gibi sebepler önde gelmektedir. Üreme yılları içerisinde kadınların sonbahar depresyonuna yakalanma riski artmaktadır.. Aynı zamanda literatürde kalıtım ve stres gibi faktörlerle ilişkili bulunmuştur.
BELİRTİLERİ NELERDİR
En sık karşılaşılan belirtiler;
• Çabuk yorulma
• Enerji kaybı
• Ümitsizlik
• İştahsızlık
• Uyku Bozukluğu
• Yeme Bozukluğu
• Suçluluk duygusu
• İsteksizlik
• Kendini değersiz hissetme
• Çabuk yorulma
• Sinirlilik
• Karamsarlık
• Özgüvende azalma
• Sorun çözme becerilerinde azalma
• Yoğun kaygı
• Konsantrasyon bozukluğu
• İş ya da diğer etkinliklere ilgi kaybı
• Sosyal içedönme
• İntihar ve ölüm düşünceleridir.
NASIL TEŞHİS KONULUR
Sonbahar depresyonu için yapılabilecek bir tahlil ya da test bulunmamaktadır. Doktora başvurduğunuzda tanı koymak için size var olan belirtiler, bunları ne kadar süredir yaşadığınız, sıklığı gibi birtakım sorularla tanı kriterlerine uyup uymadığınız değerlendirilir. Daha sonrasında ise benzer belirti gösteren hastalıkları ekarte etmek için fizik muayene ve kan testleri yapılabilir.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR
PSİKOTERAPİ
Olumsuz duygu, düşünce ve davranışların üzerinde kontrol sağlanması açısından psikoterapi özellikle depresif atakların olduğu dönemde fayda sağlar.
İLAÇ TEDAVİSİ
Başvurduğunuz doktorunuzun yönlendirmesinde kullanacağınız ilaçlar, ruhsal anlamda rahatlama sağlar. Genelde bu ilaçlar beyinde eksilen serotonin hormonunun arttırılmasına yöneliktir.
FOTOTERAPİ
Fototerapi ilk kez 1986 yılında Uluslar arası Ruh Sağlığı Enstitüsü tarafından yürütülen bir çalışmada uygulanmıştır. Sonbahar depresyonu tanısı konmuş kişilere parlak ışık tedavisi uygulanmış ve %80inde başarılı sonuç elde edilmiştir. Fototerapide, parlak güneş ışığı etkisi verecek şekilde geniş yayılım gösteren floresan ışığı kullanılır. Işık hastanın bir metre uzağına konulur ve günde iki-dört saat arası ışığa maruz bırakılır ve dakikada bir kez ışığa bakması istenir. Morano ve arkadaşlarının yaptığı çalışmalara göre fototerapi, kısa sürede etki sağlamakta ancak tedavi kesildiğinde yararları yok olmaktadır.
Son günlerde Avrupa da ışık kutuları kullanılmaya başlanmıştır. Belirli bir düzeyde ışık saçan bu kutular evde, işyerinde rahat bir kullanıma sahiptir. Televizyon izlerken, kitap okurken, yemek yerken yanınızda bulundurabileceğiniz ışık kutuları aynı zamanda saat ayarlıdır. Sabah uyanma saatinize göre kendisi açılır ve böylece melatonin daha az salgılanır, vücuttaki serotonin miktarı artar, kişi daha dinç ve zinde uyanır.
Sonbahar depresyonu günlük rutinde işlevselliği bozabilmekte ve kişiyi intihara kadar sürükleyebilmektedir. Bu nedenle bir profesyonelden yardım almak gereklidir. İlerleyici bir hastalık olması sebebiyle erken müdahale önemlidir ve tamamen tedavi edilebilir bir hastalıktır.
ÖNLEME VE BAŞ ETME YOLLARI
Güneş ışığından olabildiğince fazla yararlanmaya çalışın. Hava kapalı olsa bile doğal gün ışığı iyi gelir. Öğle yemeğini dışarıda yiyebilirsiniz, en çok güneş alan odada ve pencere kenarında oturmaya özen gösterin. İç mekanlarda bulunmak zorundaysanız bulunduğunuz ortamda doğal ve güneş ışığı etkili aydınlatmaları, açık renk kumaş, mobilya ve perdeleri tercih edin.
Beslenmenize dikkat edin. Yağlı ve karbonhidrat bakımından zengin olan besinlerden uzak durmaya çalışın. Bunun yerine vitamin ve mineral bakımından zengin gıdalar tüketin. Tahıl ve meyve tüketmeye özen gösterin. Mevsim nedeniyle bulunmayan meyvelerin kurusunu tercih edebilirsiniz. Alkol ve kahve tüketimini sınırlandırmaya çalışın. Alkol ve kafein kısa süreliğine iyi hissettirebilir ancak uzun vadede anksiyete, kas gerginliği ve sindirim sorunları gibi problemlere neden olabilir. Etrafınızda parlak ve renkli objeler bulundurmaya çalışın. Hafif ve rahat giysiler tercih edin.
Sosyal aktivitelere ağırlık verin. Yürüyüş ya da koşu gibi egzersizler size kendinizi daha iyi hissettirecektir. Gün içinde hareketli olmaya çalışın. Mümkün olduğunca yalnız kalmaktan kaçının. Hareketli ve pozitif insanlarla yapacağınız aktiviteler size de enerji verecektir. Dernekler gibi kuruluşlara üye olup, gönüllü aktivitelere katılabilirsiniz.
Bir arkadaşınıza ya da tanıdığınıza iyi gelen, size önerilen ilaçları kesinlikle kullanmaktan kaçının. Doktorunuzun tavsiyesi olmayan ilaçları kullanmayın.
Günlük plan yapmak günlük rutininizi bozmamak adına size fayda sağlayacaktır. Günlük planınıza hem yapmak zorunda olduğunuz işleri hem de hoşunuza gidebilecek aktiviteler ekleyin. Bu dönemde yaşanan isteksizlik, keyifsizlik, ilgisizlik nedeniyle canınız hiçbir şey yapmak istemeyebilir. Böyle durumlarda eskiden yapmaktan keyif aldığınız şeyleri düşünün. Kendinize yeni hobiler bulmaya çalışın.
Kendinizi iyi hissetmeye başlayıncaya kadar hayatınızla ilgili önemli kararlar almaktan kaçının.
Bir yakınınız sonbahar depresyonu yaşıyor ise, nasıl yardımcı olabilirsiniz?
• Onunla daha çok vakit geçirin,
• Bunun geçici bir dönem olduğunu anlatın,
• Tedavi planları için yardımcı olun, cesaretlendirin,
• Güneş ışığından faydalanmasını sağlamak amacıyla evden dışarı çıkarın ve yürüyüş gibi aktiviteler planlayın.