Üniversite adaylarının heyecanla beklediği YKS’ye çok az bir zaman kaldı. YKS’nin TYT oturumu 17 Haziran’da, AYT ve YDT oturumları ise 18 Haziran’da yapılacak. Öğrencilerin birçoğunda sınav kaygısı var veya oluşmaya başladı.
Kaygı kişi fiziksel ya da duygusal baskı altındayken ortaya çıkan bir tepkidir. Sınav kaygısı ise; öğrencinin sınav anında potansiyelini tam olarak ortaya koyamaması durumudur. Öğrenciler sınav anında olumsuz iç konuşmalarla kendilerini etkiler ve düşünülen bu olumsuz konuların doğruluğuna inanır bunun sonucu da çalışmasının karşılığını alamamaktadır.
Sınav hazırlık süreci, sadece çocuğu değil ailenin tamamını etkileyen bir süreçtir. Aileler için oldukça önemli olsa da çoğunlukla doğru değerlendirilememektedir. Kaygı bulaşıcı da bir duygudur sınava hazırlık sürecinde gençleri ve aileleri kaygılandıran birçok faktör vardır. Bu sürecin verimli geçmesi, aile içinde iletişimin sağlıklı olması ile yakından ilgilidir.Sınava katılacak tüm öğrenciler ve aileler gibi bizler de oldukça heyecanlıyız. Heyecanınızı paylaşmak ve son günleri daha verimli geçirmeniz için hatırlatmalarda ve önerilerde bulunmak istiyoruz.
Ebeveynler sınava hazır mısınız?
Anne baba olarak çocuğunuzun geleceği ile ilgili kaygı duymanızdan ve onun için en iyisini istemenizden daha doğal bir şey yok. Ancak unutmamalısınız ki ergenlik ve sınav süreci çakışan çocuğunuzun duygularında değişim çokça oluyorken, sınava yaklaşılan günler de çocuğunuzun da kaygısının yükseldiği dönemlerdir. Sınav heyecanı aile içinde hep beraber yaşanır ve ailelerin çocuklarına destek olmaları gerekir.
Sınav yaklaşırken size öneriler;
Sevgili anne babalar ilk olarak unutmamalısınız ki sınav sistemleri çocuğunuzun kişiliğini, zekasını değil bilgisini ölçüyor.
- Çocuğunuz sınava endişeden uzak hazırlanmalı. Kendiniz sınav süreci ve sınav için kaygılıysanız bunu ona yansıtmamaya çalışın. Aile de çatışmalar varsa bunlara maruziyetini azaltın. Aksi takdirde kaygısı artacaktır.
- Çocuğunuz sınavın yaklaştığını biliyor 🙂 Ders çalışma konusunda baskıcı tutumu, sürekli süreci hatırlatmayı bırakın. Destekleyici yaklaşımda olun.
- Belirli zaman dilimlerinde süreç hakkında, gözlemlediğiniz çabası hakkında geri bildirimlerde bulunun.
- Çocuğunuza yönelik olarak yapacağınız olumlu şeyleri sınav sonucuna endekslemeyin. Başarılarına, emeğine odaklanılan çocuğun kendine olan güveni artar.
- Sınav ve sonuç hakkındaki olumsuz düşünceleriniz, çocuğa güvensizliğiniz var ise çocuğunuza yansıtmamalısınız. Olumsuz düşüncelerinizi olumluya çevirmelisiniz çünkü çocuğunuzun kaygı düzeyinde etkilisiniz.
- Çocuğunuzun potansiyelini göz önünde bulundurarak gerçekçi beklentiler geliştirin.
- Çocuğunuzun çabasını takdir etmelisiniz. Herkesin yeteneklerinin sınırı vardır. Potansiyeline göre elinden geleni yapmış olmasına odaklanılmalı. Sınırlarının üstünde beklentiye girmeyin ve yansıtmayın. Çabalama konusunda eksiklik varsa önündeki engelleri belirlemekte yardımcı olun.
- Güveninizi hatırlatmalısınız. Fakat sürekli olarak ‘sen yaparsın, sana güveniyoruz, kesin kazanacaksın’ tarzında konuşmalar da yapmayın. Bunlar yerine “ ne kadar emek harcadığını görüyorum, emeğinin karşılığını alacağına inanıyorum” diyebilir ya da sadece onu dinleyebilirsiniz. Baskı yaratacak cümleler kurmayın.
- Çocuğunuzun başarısını başkalarına göre değil kendi ilerleme düzeyine göre değerlendirin. Çocuğunuzu sadece kendiyle karşılaştırmalısınız. Başkalarıyla kıyas onu motive etmeyecektir.
- Çocukların istek ve ideallerinin sizinkinden farklı olabileceğini unutmayınız.
- Okul seçimi veya meslek seçimi konusunda yol gösterebilir, fikrinizi söyleyebilirsiniz, ama son kararı siz değil, çocuğunuz versin. Unutulmasın ki çocuğunuzun yeteneklerine ve isteklerine uygun olmayan bir mesleği seçmesi onu mutsuz ve başarısız yapar.
- Anne – baba olarak göreviniz çocuğunuza iyi bir eğitim vermek olduğu kadar, ona hayatı sevdirmek ve yaşama sevincini aşılamak olduğunu göz ardı etmeyin.
- Sınavın sonucuyla sevgi ve güveninizde bir değişiklik olmadığını hissettirin. Sonuç ne olursa olsun çocuğunuz değerinden bir şey kaybetmeyeceğini hissetmelidir.
Sınava günler kala;
Rutininizi bozmadan, onu da özel bir çabayla rahatlatmaya çalışmadan “her zamanki “gibi devam edin. Endişeli, heyecanlı olduğu zamanlarda “konuşmak ister misin?, emeğinin karşılığını alacağına inanıyorum” şeklinde destekleyin.
Sınavdan önce rutinini bozmaya dikkat edin yemek, uyku, fiziksel ve zihinsel etkinlikler vb.
Sınava giderken aşırı bir vedalaşma davranışında bulunmayın.
Herhangi bir başarısızlık durumunda çocuğunuz sadece yanında olmanızı bekliyor, sağladığınız olanakları negatif bir şekilde hatırlatmayın. Eleştiriden uzak durun ve eksikliklerini dile getirmeyin. Sonrasında motivasyon eksikliği için neler yapabileceğinizi konuşursunuz.
Sınava hazırlanan öğrencilerin kaygısının alt nedenlerinden biri kendi duygu ve düşüncelerinden kaynaklanırken diğer neden ebeveynlerin tutumu ve sınava yükledikleri anlamdır.
Aileler kendi kaygılarının farkındaysa İsmer Aile Danışma merkezi olarak uzman desteği gerekebileceğini hatırlatmak isteriz. Sınava girecek tüm öğrencilere başarılar dileriz.
Sınava hazırlanan öğrencilerin kaygısının alt nedenlerinden biri kendi duygu ve düşüncelerinden kaynaklanırken diğer neden ebeveynlerin tutumu ve sınava yükledikleri anlamdır. Anne baba olarak çocuğunuzun geleceği ile ilgili kaygı duymanızdan ve onun için en iyisini istemenizden daha doğal bir şey yok. Ancak unutmamalısınız ki sınava yaklaşılan günler çocuğunuzun da kaygısının yükseldiği dönemlerdir. Sınav heyecanı aile içinde hep beraber yaşanır ve ailelerin çocuklarına destek olmaları gerekir.