Aşk tarih boyunca şarkıların, kitapların, tabloların odağı olmuştur. İnsanlığın önem verdiği bu konu şairler, yazarlar, besteciler, filozoflar, bilim insanları tarafından farklı açılardan ele alınmıştır. Ancak aşkın tam bir tanımı olmamıştır. Aşk herkes tarafından farklı anlamlandırılabilen karmaşık bir kavramdır. O yüzdendir ki aşka sınırlarla çizili net bir tanımdan değil farklı birçok tanımdan bakabiliriz.
Schopenhauer’e göre;
Aşk, insan türünü sürdürmek için bireye kurulmuş tuzaktan başka bir şey değildir.
Goethe’ye göre;
Aşk, zaman kaybından başka bir şey değildir.
Platon’a göre;
Aşk ciddi bir akıl hastalığıdır.
Charles Bukowski’ ye göre;
Aşk, gerçekliğin ilk ışıklarında yok olacak olan bir sistir.
Robert Sternberg’e göre aşk nedir?
Robert Sternberg Amerikalı bir psikologtur. Sternberg aşkı tanımlamak için Üçgen Aşk Teorisini geliştirmiştir. Sternberg’e göre aşkın 3 farklı unsuru vardır. Yakınlık, tutku ve bağlılık.
3 Temel Unsur
Yakınlık, tutku, bağlılık
Yakınlık faktörü; ilişki içerisinde tarafların karşılıklı güven ve anlayış oluşturmasıyla birbirine bağlanması, sıcak bir aşk ve duygusal destek.
Bağlılık faktörü; ilişkinin uzunluğuyla alakalıdır. Bir kişiyi sevdiğine veya aşık olduğuna karar vermek (kısa) veya aşkı-sevgiyi sürdürmeye karar vermek (uzun) olarak değerlendirilir.
Tutku faktörü; fiziksel yakınlık, cinsel birleşme ve romantizmle alakalı kısımdır. Tutkuya yol açacak diğer uyaranları da içine alır.
Üçgen Aşk Kuramı bu 3 temel unsurun kombinasyonlarıyla farklı aşk türlerini ve ilişki dinamiklerini açıklar. 3 unsuru da içinde bulunduran aşk çeşidi arzulanan bir aşk çeşidi olsa da nadir rastlanan bütünleşmiş bir aşktır. İlişki çeşitleri genellikle ikili unsurların çeşitlenmesiyle oluşur.
- Hoşlanma (Sadece Yakınlık): Duygusal yakınlığın olduğu fakat tutku ve bağlılığın eşlik etmediği ilişki türüdür. Samimi arkadaşlık tanımına uyar.
- Çılgınca aşk (Sadece Tutku): Çılgınca sevme durumu, kısa süreli romantik ilişkilerde veya “aşık olma” aşamasında görülür. Aşk nesnesinden fiziksel bir çekim ve heyecan duyma, çok çabuk uyarılma bu tanıma uyar.
- Boş Aşk (Sadece Bağlılık): İlişkiye uzun vadeli bağlılık vardır, ancak tutku ve duygusal yakınlık eksiktir. Rahatlık ve alışkanlık duygusuna dayalı ilişkilerde görülebilir. Zamanla azalan duygulardan söz edilir.
- Romantik Aşk (Yakınlık + Tutku): Hem duygusal yakınlık hem de tutku güçlüdür, ancak bağlılık eşlik etmez. Duygusal ve fiziksel çekiciliğin karşılıklı olduğu bu aşkın geleceğinde ise ne olacağı belirsizdir. Çılgınca aşka benzer fakat orada samimiyet hissetmeden tutku hissedilir.
- Mükemmel Aşk (Yakınlık + Tutku + Bağlılık): Üç faktörün dengeli şekilde kurulmasıdır. Nadir ve idealize edilmiş uzun süreli aşk türü olarak kabul edilir. Bu ilişkiye ulaşmak ve elde tutmak zordur.
- Arkadaşça Aşk (Yakınlık + Bağlılık): Duygusal yakınlık ve bağlılık güçlüdür, ancak tutku eksiktir. Uzun yıllar süren ilişkilerde (arkadaşlık, evlilik) tutkunun azalmasıyla beraber romantik aşktan arkadaşça aşka geçiş gözlemlenir.
- Aptalca Aşk (Tutku + Bağlılık): Tutku ve bağlılık güçlüdür, ancak duygusal yakınlık eksiktir. Sadece tutkuya odaklanılıp hareket edilir. Obsesif veya tehlikeli ilişkilerde, kısa süre içinde evlenilen ilişkilerde görülür. Bir süre sonra tutkunun da azalmasıyla boş aşka dönüşür.
- Belirsiz İlişki (Yakınlık, Tutku ve Bağlılık Eksikliği): Üç bileşen de zayıftır ya da yoktur. Arkadaşlığın bile söz konusu olmadığı ilişki türlerinden diyebiliriz. Bu tür ilişkiler genellikle kısa ömürlü, belirsiz ve zorunlu ilişkilerdir.
Robert Sternberg’in Üçgen Aşk Kuramı, aşkın çeşitliliğini tanımlamada farklı bir çerçeve sunar. Bu yazı, tek başına aşka dair net bir bilgi vermek veya bir ilişkiyi kategorize etmek amacıyla yazılmamıştır. Unutmayalım ki, herhangi bir aşk çeşidi diğerinden daha iyi veya kötü, daha tatmin edici yani ‘daha ideal’ değildir. Eğer taraflar için beklentiler karşılanıyor ve doyum sağlanıyorsa, o ilişki onlar için ideal olabilir. Zamanla ilişki türleri de değişebilir ve aşk türleri arasında geçişler olabilir.
Bireysel farklılıklar, kişiden kişiye değişen beklentiler, kültürel faktörler ve yaşam deneyimleri aşk yaşantısını etkileyen önemli faktörlerdir. Bu nedenle her aşkın kendine özgü tarafı, değerleri, zorlukları ve olumlu yanları vardır. İlişki, tüm bu faktörlerle birlikte ele alınmalıdır.
Uzun süreli sevgi ve tutku dolu ilişkiler, genellikle sözlü ya da yazılı bir anlaşmadan daha fazlasını gerektirir. Bu nedenle eksiklikleri veya düzeltilmesi gereken noktaları belirlemek önemlidir. İlişkinizin ne kadar tatmin edici olduğunu anlamak için, ilişkiyi etkileyen her bir faktöre verdiğiniz önemi ve ilişkinin hangi aşamasında hangi beklentilere sahip olduğunuzu belirlemeniz daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.
Size ideal bir aşk tarifi veremeyiz, ancak ilişkinizi güçlendirecek birkaç öneride bulunabiliriz.
- Cinsellik dışında küçük fiziksel temaslar, onu düşündüğünüzü gösteren ufak sürprizler ilişkinizdeki tutkuyu besleyebilir.
- Sürekli aynı şeyleri yapmaktan sıkılmadınız mı?
Yeni hobiler edinin, seyahat edin, farklı aktiviteler deneyin.
- Haftada en az bir kez özel bir aktivite belirleyin (film gecesi, yemek yapma, yürüyüş, birlikte spor yapma vs.)
- Birbirinizi anlamaya çalışmak birbirinize yakınlaşmayı sağlar. Beklentilerinizi, hayallerinizi öğrenebilmek için birbirinizle duygularınızı, düşüncelerinizi paylaşın. Derin sohbet ortamları yaratın.
- Onunla sırlarınızı, korkularınızı ve hassas noktalarınızı paylaşmak duygusal bağınızı güçlendirir.
- Ortak projeler, hayaller geliştirebilmek ilişkiye bağlılığınızı güçlendirir.
- Kendinize bakın; kendi bireysel gelişiminize, bakımınıza önem vermek sizi ve ilişkinizi daha çekici hale getirecektir.