OKULA BAŞLIYORUM.. ANNE BABALARA ALTIN ÖNERİLER..

Okula başlamak eğitim ve öğretim sürecinin her kademesinde farklı ve yeni deneyimler içermesi bakımından öğrenciler ve ebeveynleri için heyecan verici bir durumdur. Okulla ilk kez karşılaşan çocuk her yeni durumda olduğu gibi bu durumda da uyum sürecinden geçmektedir. Yaz tatilinin sonuna yaklaşırken çocuklarımızdan oyun çocuğu olmaktan çıkıp, okullu olmasını bekleriz. Bu durum herkes için çok büyük bir değişikliktir. Çocukların okul ortamına ve kurallarına uyum sağlaması eğitim-öğretim faaliyetlerinin sağlıklı yürütülebilmesi için en önemli faktörlerdendir. Bu nedenle okula uyum sürecinin anlaşılması, okula uyumu kolaylaştırıcı ve zorlaştırıcı faktörlerin belirlenmesi ve ebeveynlerin konu hakkında bilgi sahibi olarak destekleyici olmaları önemlidir.

Çocuk, okul hayatı ile birlikte ilk kez, doğup büyüdüğü güven ortamından ayrılıp farklı bir ortama girer. Bu yeni ortam kendine özgü kuralları, yerine getirilmesi gereken görev ve sorumlulukları ile yeni yaşam deneyimlerini içeren özellikleri açısından evden çok farklı bir sosyal çevredir. Bunların yanı sıra yeni arkadaşlıklar kurma ve bu arkadaşlıkları devam ettirme becerisini de kazanmasını gerektirecek bir sosyal ortamın içine girer. Farklı kişiler ile aynı ortamı paylaşabilmeyi ve kuralları öğrenir. Çocuk okula uyum sağlama yoluyla kendi bireysel özellikleri ile okul sistemi arasında bağ kurmaktadır.

Her çocuk okula başladığında farklı tepkiler verir. Bazı çocuklar uyum sağlamada sıkıntı çekmezken, yeni başlangıçlar ve yeni düzen, korku ve endişe yaratan bir sürece dönüşebilir. Okul ile ilgili sorunların derinleşmediği, daha kolay çözülebilmesinin muhtemel olduğu ilkokul döneminde yapılacak müdahaleler, çocuğun üst eğitim kademelerinde sorun yaşamaması için büyük önem taşımaktadır.

ÇOCUKSANIZ, DÜNYA KOCAMAN VE SİZİN İÇİN BELİRSİZLİKLERLE DOLUYSA, ENDİŞELİ OLMANIZ ÇOK DOĞALDIR

Çocukların uyum sağlamada güçlük çekmelerinin temelinde “ayrı kalma ” düşüncesi vardır. Bowlby’e göre okula uyum sağlayamayan çocuklar “okula özgü olumsuz düşüncelerinden çok, onlara bakım veren, bağlı oldukları kişiden ya da güvendikleri ortamdan ayrı kalmaktan endişelenenler’’ olarak tanımlanmaktadır.

Çocukların bu endişelerini anlamak ve endişeye neden olan düşünceleri hakkında konuşmak gereklidir. Çocukların aklındaki olası sorular; “Neden anne ve babamdan ayrılıyorum?”, “Ya annem gidip geri gelmezse?”, “Evin yolunu da bilmiyorum!”, “Bu çocuklar kim? Bana zarar verirler mi?”, “Ben evdeyken annem ve kardeşime bir şey olur mu?” “Okulun içinde kaybolur muyum?” Okul ile ilgili olası kaygılarına karşı okulu gezmek ve tanıtmak yararlı olacaktır. Olası diğer kaygıları için de çocuğa onu üzen bir durum olup olmadığı mutlaka sorulmalıdır.

ÇOCUĞUNUZUN OKULA UYUM GÜÇLÜĞÜ ÇEKTİĞİNİ NASIL ANLARSINIZ?

İlgi ve enerjide düşüş, genel mutsuzluk hali, öfkelilik, içe kapanma,ağlama nöbetleri, fiziksel belirtileri bahane etme (karın ağrısı, mide bulantısı gibi), iştahsızlık ve uykusuzluk görülür.

• Okula gelmek istemez (isteksizlik- aşırı tepinme ve ağlama nöbetleri).

• Anne ve babasına sarılarak okuldan gitmelerine izin vermez.

• Okulda sessizce, bir köşede oturur, sosyal faaliyetlere katılmaz.

• Sürekli olarak ailesinin ne zaman geleceğini sorar ve kapıda beklemek ister.

• Yemek yemeyi reddeder, iştahı azalır.

• Çocuk, tuvalet alışkanlığında geriye dönüş yaparak idrar ya da gaita kaçırabilir.

• Anneye duygusal baskı uygulayabilir. (“senden nefret ediyorum çünkü beni okula gönderiyorsun” gibi)

• Saldırgan davranışlar gösterir.

Çocukların okula tamamen uyum sağlamaları, “hiç ara vermeden düzenli devam ettikleri takdirde” yaklaşık 1-1,5 ay sürer. Bu süreci hiçbir sorun yaşamadan uyum sağlayan ve bu dönemi rahat atlatan çocuklar olabileceği gibi, geçici sorunlar yaşayan çocuklar da olacaktır. Bazı çocuklar için okula uyum süresinin uzun olması, normallik sınırını aşar ve ileride okul fobisine dönüşebilir. Bu da akademik sorunları beraberinde getirecektir. Önemli olan, yaşanan problemlerin kalıcı bir sorunun başlangıcı mı, yoksa okula uyum sürecinin geçici ve normal bir etkisi mi ayırt etmektir. Bu nedenle dikkatli olarak okul-aile işbirliği ile süreç ilerlemeli, problem devam ettiği takdirde uzman desteği alınmalıdır.

AİLELERE ÖNERİLER

Okullar açılmadan en az bir hafta önce uyku ve yemek saatlerini düzenleyin. Televizyon ve bilgisayar karşısında geçirdiği saatleri düzenleyin.

Sabahları çocuğu ikna ederek, şefkat göstererek uykudan uyandırıp kaldırmak güne sıcak bir başlangıç için önemlidir. Okul öncesi kahvaltı önemli bir öğündür. Kahvaltı süresini hesaplayarak günü planlayabilirsiniz.

Çocuğunuzun okulun ilk günü giyeceği giysileri kontrol edin. Çantasını hazırlamada yardımcı olun.

Okula başlama, gereğinden fazla önemsenmemelidir. Çocuk okula gideceği gün, aile üyeleri sıradan bir gün gibi davranmalıdır. Okulun ilk günlerinde çocuğa anne veya baba eşlik edebilir. Ancak süre uzun tutulmamalı, okul ve öğretmenini tanımasının ardından öğretmenine teslim edip okuldan ayrılmalısınız.

Okuldan nasıl geleceğini, çocuğu kimin alacağını belirleyin.Çocuğunuz ile onu alacağınız zaman ve yer hakkında konuşun. Konuştuğunuz saatte belirtilen yerde olmaya özen gösterin.

Çocuğunuzu abartılı şekilde öpme, sarılma ve ağlama gibi davranışlardan kaçının.

Çocuğunuzun okula gitmesine ve sizden ayrılmasına hazır değilseniz, kaygı ve endişe taşıyorsanız, çocuğunuz da bu kaygıyı hissedecektir. Bu konuda yardım alabilirsiniz.

Çocuğunuzla birlikte okulu inceleyin. Okul ortamı ve kuralları hakkında bilgi verin.
Motivasyonunu artırabilecek eğitim malzemeleri alın. Okul alışverişine birlikte çıkın ve mümkün olduğunca seçimlerine saygı gösterin.