Kişilik, kişinin kendisini ve çevresini algılama seviyesi ile ilişki kurma biçimi ve düşünceleriyle ilgilidir. Ergenlik ve gençlik döneminde başlayan ve uzun süre devam eden; aile, iş ve sosyal çevresinde sorunlara neden olan davranış ve uyum bozukluklarıdır.
Narsisizm kelimesi Yunan mitolojisinden gelir. Narkissos, su içmek için indiği nehirde kendi yansımasını görür ve sudaki görüntüsüne aşık olur. Yemeden, içmeden kesilen avcı, günlerini nehrin başında kendi görüntüsüne bakarak geçirir. Efsaneye göre bu şekilde kendini tüketip ölür ve bedeni nehirde bir nergis çiçeğine dönüşür.
Narsistik Kişilik Bozukluğu?
Kişilik bozukluklarının alt türlerinden birisidir. Kendisinden başka kimseyi beğenmeme, insanlara karşı kibirli olma ve insanları küçük görme gibi belirtileri olan psikolojik bir rahatsızlıktır.
Aile, arkadaş veya ikili ilişkilerinde sağlam bağlar kurmakta zorluk çekebilirler çünkü;
- Kendine aşırı güvendiği ve beğendiği gibi, sürekli olarak dışardan da aynısını bekler ve övülmek ister.
- Çevresindeki ilgi odağı olmak ister.
- Herkesin de kendisini beğendiğini düşünür ve öyle empoze etmeye çalışır.
- Sadece kendi isteklerinin yapılmasını ister.
- Başkaları için empatiden yoksundur.
- Başarılardan aşırı gurur duyar ve küçümseyen veya tepeden bakan tutuma sahiptir.
- Aşırı kibirlidir.
- Aşırı kıskançlık ve özenme duyguları baskındır.
- Kişileri kendi işleri için manipüle eder ve kullanır.
- Eleştiri ve istenmeme durumlarında agresifleşirler.
- Maddi kazanç veya özsaygı arttırmayı sağlayan yüzeysel ve sömürücü ilişkiler içinde bulunurlar.
Çevre tarafından gelen herhangi bir tepki veya eleştiri; kişiye kendisinin hafife alındığını, önemsenmediğini, özel ve önemli olmadığını ve hatta aşağılandığını hissettirebilir. Bu da narsistik kişilik bozukluğu olan bir kişinin depresyona girmesine, sabırsız davranışlar sergilemesine ve öfke kontrolüyle ilgili sorunlar yaşamasına neden olabilir.
Diğer kişilik bozuklukları gibi narsist kişilik bozukluğunda da genetik sebepler etkili olabilir. Biyolojik ve psikososyal faktörlerin her ikisi de narsistik kişilik bozukluğu gelişiminde rol oynamaktadır.
- Psikososyal: Narsist kişilik bozukluğu gelişiminde ebeveynlerin rolünün olduğu düşünülmektedir. Özellikle çocuğun yetiştirilme tarzı, çocuğu yetiştiren ailenin çocuğa karşı olan tavırları… Özellikle çocukluk döneminde çocuğun her isteğinin yerine getirilmesi ve ailenin aşırı korumacı yaklaşımı olarak görülebilir. Ama bunun yanında çocuğun ihmal edilmesi, sevgiden mahrum kalması ve duygusal istismara uğraması, reddedilmesi de narsist bozukluğa sebep olabilir.
DSM-5’e göre narsisistik kişilik bozukluğu olan bireyler, erken yetişkinlik döneminde ve sonrasında aşağıdaki özelliklerden beş veya daha fazlasını sergiler:
- Kişinin kendisini her konuda eşsiz görmesi
- Sürekli sınırsız başarı, güç, güzellik veya ideal aşk düşünceleri
- Kişinin özel olduğuna ve yalnızca özel kişi veya kurumlar tarafından anlaşılabileceğine inanması
- Başkaları tarafından sürekli hayran olunma, beğenilme ihtiyacı
- Özel muamele gösterilmesi gerektiği düşüncesi
- Başkalarının sömürmek
- Empati eksikliği
- Başkalarını kıskanmak
- Kibirli davranış veya tutumlar
Eğer siz de narsist kişilik bozukluğunuz olduğunu düşünüyorsanız İsmer Aile Danışma Merkezi olarak hemen bir uzmandan yardım almanızı öneririz. Çünkü narsistik kişilik bozukluğunun tedavisi kişinin sosyal hayatı, aile hayatı, ikili ilişkileri ve iş hayatının olumsuz etkilenmemesi açısından son derece önemlidir. Terapi, bu durumdaki kişilerin benlik duygularını ve ilişkilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir.
Narsist kişilikteki birey karşısında nasıl tutum sergilemelisiniz?
- Narsistlerin davranışlarını değiştirme ve düzeltme çabasına girilmemelidir.
- Hissedilen olumsuz veya olumlu duygular açık bir şekilde ifade edilmelidir.
- Kaybetme korkunuz varsa belli etmemelisiniz.
- Davranış sınırları net bir şekilde çizilmelidir. Manipülatif davranışlarda bulunmasına izin verilmemelidir.
- Narsistik eğilimleri olan kişilerin karşısında suçluluk, yetersizlik vb. duygulara kapılmamak gerekir. Bu duygular kişinin egosunu harekete geçirir. Kendinden emin olarak davranışlarda bulunmalısın.