“Sınırlar koymak, kendime duyduğum şefkati göstermenin bir yoludur. Kişisel sınırlarımın
olması beni kaba, bencil ve duyarsız yapmaz çünkü ben kendi yolumu tercih ediyorum.
Kendimi önemsiyorum” demiş Christine Morgan.
Bireyin kendi sınırlarıyla çerçevelenmiş hayatı daha tatmin edicidir. Sınırları olan bireyin genel zihinsel sağlığı daha yerindedir. Çünkü sınırlar başkasıyla etkileşiminde bireyin kendisiyle ilgili duruşudur. Bu duruş başkalarının sizi ihlal etmesini önleyerek duygusal, fiziksel ve zihinsel korurken kendinizi değerli hisseder, değerinizi fark eder ve ettirirsiniz.
Sağlıklı kişisel sınırlar kesin net olarak belirlendiğinde, kendinize olan güveniniz ile birlikte sağlıklı ve güçlü bir benlik geliştirmeniz mümkün olur. Diğer insanlara karşı kendinizi daha iyi ifade ederek daha sağlıklı iletişim kurabilirsiniz.
Peki sınır nedir?
Yaşamın her yerinde bulunan iş, ilişki, aile, arkadaşlıklar, oyunlar, aktiveteler gibi her yönü kapsayan, durumlara yön veren spesifik çizgilerdir. Başlangıcın,bitişin, neleri yapıp neleri yapamayacağın kısaca kabul edilebilir ve edilemezliğin ifade edildiği kurallardır.
Fiziksel sınır, bedenimizi ve sahip olduğumuz kişisel alanımızı korumaktadır. Fiziksel sınırlar başkalarına fiziksel temasta bulunmama yani kişisel mahremiyet oluşturmaya fayda sağlar.Bize yemek yeme, uyuma ve dinlenme gibi fiziksel ihtiyaçları karşılama hakkı verir. Fiziksel sınırlar sayesinde, çevremizdeki insanların ne kadar yakınımızda durabileceğini, kurulacak fiziksel temasın ne türde olabileceğini ve kişisel alanımızda başkalarının davranışlarını bizim belirlememizin mümkün olduğunu görmekteyiz. Rahatsız olduğumuz durumlarda davranış olarak uzaklaşabiliriz veya kişisel alana ihtiyaç duyduğumuzu sözel olarak ifade edebiliriz.
Duygusal sınırlar, duygu ve düşüncelerimizin eleştiri almasına veya yok sayılmasına izin vermeme hakkı tanımaktadır. Bu sınırlar, duygularımızı iletişim kurduğumuz insanların duygularından ayırmakta ve bize karşımızdakinin duygularından sorumlu olmadığımızı göstermektedir.
Sınırlar mesaj verir. Burası benim kişisel alanım, ihlal edip bana zarar vermene izin veremem. Kişisel sınırlar ile maddi dünyadaki sınırları görmek farklı oluyor. Gerçek dünyada levha koymak, duvar örmek gibi şeylerle sınırları belli etmek kolaydır. Ama duygusal dünyamızda bu biraz daha zor bir süreçtir.
Fiziksel anlamda duvar çatlayabilir, kırılabilirken duygusal anlamda da özsaygı, ilişki, özgüven, duygu ve davranışlar doğrudan etkilenir. Birisi senin duvarına çarptığında ihlal ettiğini anlıyorsun ama ruhsal dünyada fark etmen için kendini dinlemen, kendine dönmen gerekiyor.
SINIR KOYMA
Fiziksel dünyada çektiğimiz duvarı duygusal dünyada nasıl çekeceğiz; kelimelerle..
Birey olarak hayatımızın kontrolünün elimizde olduğunu hissetmeye ihtiyacımız bulunur. Bunun için de temel sınırları koymamız gerekir. Sınırları belirleyen en temel kelime “hayır”dır. Başkalarının, onlardan ayrı olarak var olduğunuzu ve kontrolün sizde olduğunu öğrenmelerini sağlar. Kelimeleriniz aynı zamanda, düşüncelerinizi, duygularınızı veya beğenmediğiniz şeyleri anlatırken başkaları için size ait alanınızı tanımlar. Mülkünüzü tanımlayan kelimeler kullanmadığınızda insanların nerede duracaklarını bilmeleri zorlaşır.
Hayır” demek önemli olsa da sonrasında dikkati kendi ihtiyacınıza çekmek gerekir. İhtiyaç duyduğunuz şeyi net olarak ifade etmelisiniz. Koyduğumuz sınırlar konusunda tutarlı davranmanız da çok önemlidir.
- Neden sınıra ihtiyaç duyuyorsunuz? Bu cevabı netleştirince motivasyonunuzu sağlama yolunda ilk adımı atmış olacaksınız.
- Belirsiz sınırlar etkili değildir. Nasıl bir sınıra ihtiyacınız olduğu konusundaki beklentiyi net bir şekilde ifade edin.
- Sınırlarınızı çizerken kendinizi kötü hissetmeyin, açık sözlü olun. Hoşunuza gitmeyen hareketlerde bulunanlara “Bunu yaptığın zaman hoşuma gitmiyor” demekten çekinmeyin.
- Sınır çizmek için ‘hayır’ demek yanlış bir şey değildir. Özür dileyip, uzunca açıklamalar yapmayın.
- Sınırınız ihlal edildiğini düşündüğünüz anda orada belirtin. Defalarca sınır ihlalinin tekrarlanmasını beklemek zorunda değilsiniz.
- Sınır çizmek karşınızdakine bir saldırı değildir. Durumun kişiselleştirilmemesini , karşınızdakinin davranışıyla kendi yaklaşımınızın-düşüncenizin uyuşmadığını belirtin.
Dünyada ne kadar insan varsa o kadar insanın da farklı dünyası var. Sınırlarımızı keşfederek hem kendi sınırlarımıza hem de başkalarının sınırlarına saygı duyalım. Sınır çizmeye başlamak zorlayıcı bir adımdır. Sonrasında gelen birçok soru, cümle sizde rahatsız edici his ve düşünceler bırakabilir. İsmer Aile Danışma Merkezi olarak bu zorlayıcı adımı atma yolunda destek almanızı önerir, sınırlarınızla mutlu bir hayat dileriz.