Hipokondriya yani “Hastalık Hastalığı”
Sol kolumda bir ağrı var, kalp krizi geçiriyor olabilir miyim?
Midemde de 2 gündür ağrı var, mide kanaması geçiriyor olabilir miyim?
Başım da çok ağrıyor kesin beynimde tümör var!
Bu gibi cümleleri çok kuruyor veya duyuyorsanız hipokondriya ile karşı karşıya olabilirsiniz. İnsanların bazen sağlıkları hakkında endişelenmesi normaldir. Ancak hipokondriyazise sahip olan bireyler gerçekten hasta olmadığı halde hafif şiddette bedensel belirtilerde ciddi bir hastalığa sahip olduğuna dair korku ve endişe içinde yaşarlar. Bedensel belirtilerini yanlış veya abartılı şekilde değerlendirirler.
Fiziksel belirtilere karşı dikkatleri aşırı yüksektir ve onlara odaklanır. Hatta bunun dışındaki konularda dikkatleri dağınıktır. Hafif sızılar ya da normal bedensel duyumları; kalp atışları, bağırsak hareketleri ya da olabilen normal görülen sivilcelenmeler, burun- boğaz akıntıları, öksürük, şişkinlik, adet sancısı ya da normal sayılan küçük organ değişiklikleri üzerinde aşırı düşünüp bu normal sayılabilecek belirtileri özgü bir hastalıkla ilişkilendirirler. Bazen yoğun kaygıdan dolayı vücut-beden gerçek fiziksel tepkimeler gösterir; üşüme, titreme, kalp çarpıntısı, ateş basması, nefes darlığı vb. Hipokandriyaklar tüm bunların hepsinin bir hastalığın habercisi olduğuna inanırlar.
Bu bozukluktaki ayırıcı özellik yeterli tıbbi değerlendirme yapılmasına ve güvence verilmesine rağmen bu düşüncelerin sürüp gitmesidir. Hasta olma korkusuyla çokça meşgul olur ve birçok doktora (dahiliye, nörolog vs.) görünürler. Gerekli değerlendirmeler yapıldıktan sonra psikiyatri servisine yönlendirildiklerinde ise psikiyatridense başka bir doktora (dahiliyeci,nörolog vs.) gitmeyi tercih ederler. Çünkü teşhis konulacak bir hastalığı olduğuna kesin inanırlar.
TANIMI
- Hastalık Kaygısından bozukluk olarak bahsedebilmemiz için hastalık konusuyla en az 6 aydır uğraşılıyor olması gerekir. Ancak korkulan özgül hastalık bu süre içinde değişebilir.
- Küçük ve ılımlı bedensel belirti harici tıbbi ve nörolojik muayenelerde herhangi patolojik bir belirti olmamalıdır.
- Ciddi bir rahatsızlığa sahip olma veya olacağı konusunda yüksek kaygı ve meşguliyet
- Hastalık konusundaki davranışlarda aşırılıklar gösterme; belirti kontrolü, güvence arama..
veya kaçınmalar gösterme; tedaviden, hastaneden, hasta tanıdıklardan kaçış.
Hipokondriazis genellikle inişlerin çıkışların olduğu dalgalı bir gidiş gösterir. Çıkışlar aylar-yıllar sürebilir ve arada belirtilerin olmadığı uzun dönemler bulunabilir.
Psikososyal stres kaynaklarıyla karşılaşma ile hipokondriyak belirtilerin yükselmesi arasında açık bir ilişki olabilmektedir. Bu stres faktörleri;
- hastanın bir yakının ölmesi,
- hastanın bir yakının ciddi bir hastalığa yakalanması,
- hastanın bir yakının ciddi, muhtemelen hayatı tehdit eden bir hastalık geçirip iyileşmiş olması,
- ağır iş koşulları,
- ekonomik sorunlar,
- ailevi problemler, sorumluluklar.
Bu kişiler hangi davranışlarda bulunurlar;
Hastalık Kaygı Bozukluğu’nun iki tipi vardır; bu hastalığa sahip bazı kişiler aşırılık içinde sık sık doktora giderken (bakım arayan tip), bazıları gerekli hallerde bile gitmezler (bakımdan kaçan tip). Hastaların büyük çoğunluğu bakım arayan tiptir.
Bakım arayan tiplerdeki belirgin özellik ; yapılabilecek tüm incelemeler sonucunda düşündükleri gibi bir hastalığın olduğu söylenmesine rağmen rahatlamama ve sağlıkla ilgili kaygıların aynı şekilde devam etmesidir.
- Bedensel belirtilerine aşırı dikkat ve hassasiyet vardır.
- Vücutlarındaki olmayan yada olan hafif belirtilerin sebebinin ciddi bir rahatsızlıktan kaynaklandıklarına neredeyse emindirler ve hep kötü sonuç odaklıdırlar. Ailede bilinen bir hastalık durumu varsa ve kişide ortaya çıkma olasılığı yüksekse aşırı düzeyde bu konu hakkında düşünürler.
- Aynı zamanda kimsenin kendilerini anlamadığını da düşünürler. Sosyal konuşmalarında gündem bedensel belirtileri, hastalıkları, doktorlarla süreçleri vb. olur. Konunun sürekli varolduklarına inandıkları rahatsızlıklara gelmesini sağlar ve çevresindeki insanların onlardan uzaklaşmasına neden olabilirler. Sosyal ilişkilerinin oldukça bozulmasına sebebiyet verir. Sosyal çevresinden destek, onay alamamak birçok doktora giderek onay ihtiyacı almaya devam etmelerini sağlar. doktorların verdiği güvence karşısında kısa bir süre inanıyor, rahatlıyor gibi görünse bile az bir zaman sonra tekrar doktor doktor dolaşmaya başlayabilir
- Varolduğuna inandıkları hastalıkları hakkında güvenilir olan/olmayan sitelerden, prospektüslerden tıbbi bilgi almak için yoğun araştırma içine girerler. Yaşadıkları fiziksel belirtilerde direkt kötü sonuca odaklanırlar ve araştırmalarında hastalıklarını kanıtlayacak detaylara odaklanırlar. Okudukları ve kendilerinde var olduklarına inandıkları tüm belirtilere odaklanır ve kendilerine teşhis koyarlar. Prospektüslerde Genellikle yan etkilerin hepsini yaşadıklarını söylerler.
- Psikiyatriste sevk edildiklerinde kendilerinde fiziksel bir hastalık olduğunda ısrar ederler. Bunu kanıtlamak için sayısız doktoru dolaşıp gereksiz masraflara girmeleri çok yaygındır.
- Doktora gitmek için sıklıkla işten izin alırlar.
- Sıklıkla tansiyon ölçtürürler.
- Beden kontrolü yaparlar; vücutlarını dinlerler, dokunurlar, bastırırlar, nabızlarını kontrol ederler.
Her yeni doktor, yapılan yeni incelemeler ve tedavi hastalık hastalığının daha çok pekişmesine neden olur. Zamanlarının büyük çoğunluğunu bu sıkıntılarla meşgul olarak geçiren hastalık hastası kişiler bu süreçte çok yıpranırlar. Hastalanma ile ilgili kaygı hastanın hayatında yoğun sıkıntılar yaratıp yaşamının önemli alanlarında işlevsel bozulmalara neden olur. Bunun yanında hipokandriyazis tanısına ek yoğun anksiyete ve depresyon atakları da görülebilmektedir. Bu bozukluklar var ise ilaçla tedavi önemli ölçüde etkilidir. Fakat hastalık hastalığına eşlik eden başka bir bozukluk yok ise ilaç tedavileri yerine terapiden daha çok verim alınabilmektedir. Bedensel hastalıklarının olduğuna dair inançların üstesinden, düzenli şekilde psikodinamik ya da bilişsel davranışçı yönelimli terapi ile gelinebilir.
Sağlığınızla ilgili sıklıkla endişe içerisindeyseniz,
Sürekli vücudunuza odaklanıp ağrı ve acı hissediyorsanız,
Uzmanlardan kötü bir şey olmadığını öğrendiğiniz halde rahatlayamıyorsanız,
Hiçbir şey sağlığınızla ilgili düşüncelerden sizi uzaklaştıramıyorsa,
Yukarıdaki maddelere EVET diyorsanız İsmer Aile Danışma Merkezi olarak en yakın zamanda psikoterapi ile bir destek almanızı öneririz.