“Ergenlerle kurallar nasıl belirlenmeli?
Ergene ne kadar sorumluluk verilmeli?
Ne kadar özgürlük tanınmalı?”
Ergenlik dönemi çocukluktan yetişkinliğe geçiş niteliği taşır. Büyüme ve olgunlaşmanın hızlı olduğu bir dönemdir. Dolayısıyla bunlar beraberinde duygusal ve sosyal değişimleri getirir. Duygularda yoğunlaşma ve istikrarsız bir yapı sergilenebilir, duygusal dalgalanmalar yaşanır.
Gençler bu dönemde aile ve ebeveynden bağımsızlığın artması yönündeki beklentileri başarmak, akademik gereklilikleri gerçekleştirmek, meslek seçimi ve plan yapmak, yetişkin rollerine hazırlanmak gibi pek çok stresli durumla da karşı karşıyadır. Gencimiz bazen bu denli yoğun değişim sürecine kolay uyum sağlayamayabilir. Ama tüm gençler için aynı durum söz konusu olmayabilir. Bu problemler ergenlerin bulundukları yaş gruplarına, okula devam edip etmemelerine, ailenin gösterdiği tutumlara, ergenlerin sahip oldukları bireysel zekalarına ve çevreleri tarafından kabul edilme derecelerine göre değişiklik gösterir.
Ergen yetişkin olduğunu göstermek, bireyselleşmek, kişisel tercihlerine saygı duyulsun ister ama aynı zamanda aile ile bağı muhafaza da etmek ister. Bireyselleşmesi olumlu ve istenen bir şeydir. Çünkü hayata atılımda bireyselleşmiş olmak psikolojik olarak daha sağlıklı bir durum olarak nitelendirilir. Bu dönemde anlamak ve anlaşılmak isteyen çocuklarınıza bireyselleşme yolunda aile bağını kaybetmeden destek olmak gerekmektedir.açıklama
Bu gelişim dönemi, ortaya çıkan problemlerle birlikte problemlere çözüm getirilmesi gereken zorlu bir dönemdir. Problemlerinden biri de ergen ve aile arasında gelişen çatışmalardır. Bu çatışmaların kaynağı genellikle ergenin ne tam çocuk ne de tam yetişkin olmamasından kaynaklanırken bireyselleşmeye başlayan bir genç ve gence hayat yolculuğunda doğru yolu göstermeye çalışan ebeveyn karşılaşmasından da kaynaklanmaktadır. Özgür olmayı, deneyimlemeyi, keşfetmeyi, bağımsız hareket etmeyi isteyen ergen bir o kadar da sınırlara ihtiyaç duyar. Hızla deneyimlemeye başlayan ergenin bir frene yani ailesine, yetişkinlere ihtiyacı vardır. Fakat anne-babanın onu anlamaya çalışmaktan çok onu doğruya yönlendirmeye çalışması genellikle sonuç vermez hatta otoriteyle çatışmaya götürür.
Kendi hayatları hakkında söz sahibi olmak ve sorumluluk almak isterler, çocukluklarında uyguladığınız ve sorun oluşturmayan kuralları değiştirmek isterler. Daha özgür ve bağımsız davranırken sınırları zorlarlar ve ebeveynler keşif sürecine engel olmadan yeni sınırları koymakta zorlanabilirler.
Yeni kurallar koymak derken, geçmiş tüm kurallarınızı silin demiyoruz. Sınırlarınızı ergenlik çağındaki çocuğunuza göre düzenlemekten bahsediyoruz. Temel nokta kurallarda söz sahibi olmaları, daha özgür olmalarıdır. Ne kadar özgürlük tanıyabileceğinizi ise davranışlarının tutarlılığı ve sorumluluk sahibi olma- sorumluluk üstlenebilme kapasitesiyle ölçebilirsiniz. Kurallar aile tarafından, kendi istekleri ve ergenin özellikleri göz önünde bulundurularak koyulmalıdır.
Ergenlik çağındaki çocuğunuza nasıl sınır koyacaksınız?
- Öncelikle sınır koymak istediğiniz konuyu belirlemelisiniz!
-sınır koyarken neyi hedefliyorsun?
-gerçekten gerekli bir hedef mi?
-keşfetme dönemindeki çocuğunu destekliyor mu?
- Sınır koyacağınız konuda sebeplerinizi, düşünce ve duygularınızı belirtmelisiniz. Ona açıklama yapmak kurallara uymasını kolaylaştıracaktır. Sonrasında ergenin düşüncelerini de almalı, söz sahibi olmasını sağlamalısınız. İşbirliği içinde ortak yol bulmaya çalışılır ancak son sözü yine siz söylersiniz.
- Vazgeçilmeyecek durumlar için kurallar koyarken ve kararlı olurken, esnek tutulabilecek şeyler için ısrarlı olmamak gerekir. Eve geliş saati, alkol alınması gibi gerekli kuralların öne çıkarması isteniyorsa, saç, küpe gibi konularda esnek olunabilir.
- Yaşa ve tutumlara göre kuralların düzenlenebileceği ifade edilmelidir.
- Olabildiğince az sayıda, hareket alanı bırakılan ama net ve kesin kurallar konmalı. Sınırların aşılması durumunda neler olacağı belirtilmeli ve sorumluluğunu alacağı ifade edilmelidir.
- Sınır aşıldığında basit bir uyarıyla geçiştirilmemeli. Olumsuz davranış pekişmemesi için konu tekrardan aynı özenle eli alınmalı. Önceden belirlenen sınır aşımı sonucu yaptırım uygulanmalı.
- Kurallardaki olumlu ilerlemeler farkedilip övülerek pekiştirilmeli.
- Tüm bunlara rağmen çatışlarınız ve kural ihlalleri olabilir bu gibi durumlarda sorunları çıkmaza götürmeden kızgınlığınızı ifade edip biraz süre istemek ve sonrasında tekrardan ,‘ona niçin bu kuralı uygulamak istediğinizi’ hatırlatarak konuşmalı birbirinizi anlayıp anlaşma yoluna gitmelisiniz.
- Soruna yönelik direkt çözümün söylendiği- nasihatta bulunulan ergen öncelikle yetersiz görüldüğünü düşünebilir, anlaşılmadığını hissedebilir, ebeveynlerinin onunla sorunu konuşmaya değer görmediğini hissedebilir en önemlilerinden birisi kendi sorununu benimsemeyebilir. Çözüm yolunda ortak hareket etmeye çalışmalı ona güven duyduğunuzu belli ederek çözüm yolunda zaman tanımalısınız.
- Ergenler aslında onların büyüdüğünü görmenize, eskiden koyduğunuz ve kolayca kabul edilen sınırları gözden geçirmenizi ister. Ergenin deneyimlemek için cesarete, öğretici sonuçlara ve sınırlara ihtiyacı vardır. Sınırlar, özgürlük ve sorumluluk arasında denge kurarak konulmalıdır.
Unutmayın ki siz her şeyin doğrusunu bilmiyorsunuz onun için en iyisinin olmasını istiyorsunuz. Onlarda dönemsel özellikleri nedeni ile kurallara uymakta zorlanıyorlar. Bu durumu ergene çok iyi anlatmak gerekir. Ergen, ailesinin onun güvende olması, endişelendiği, sorumlu hissettiği ve evde düzen sağlamaya çalıştıkları için kurallar koymaya çalıştığını bilmelidir. Siz de işbirliğiyle sınırları belirgin olan güvenli bir özgürlük alanı tanırken sınırlarınızın zorlanacağını bilmeli ve işbirliğiyle kurduğunuz kurallardaki kararlılığınızı göstermelisiniz.