Bedensel ve cinsel değişimlerle birlikte ergenler bilişsel değişim de yaşarlar. Bilişsel gelişim ergenlerin kendisi, ailesi ve arkadaşları dışında hayat görüşlerini üzerinde de uzun süreli etkiye sahiptir.Çocukluk döneminden farklı olarak akıl yürütme ve soyut düşünme becerisi, kendi fikir ve değerlerinin oluşması, kimlik arayışı gibi özellikler bu dönemde gerçekleşir. Bu dönemin en belirgin özelliklerinden biri de aile dışında sosyal çevreye uyum, arkadaşların daha fazla ön planda olması, duygusal birlikteliklerin başlamasıdır.
Ergen benmerkezciliği hayali izleyici ve kişisel efsane şeklinde iki boyuttan oluşur.
Hayali izleyici: Sürekli başkaları tarafından takip edildiğini düşünmesidir. Saçlarını kestirdiğinde ya da spora başladığında poz verir gibi hareket ederek insanların da kendisini izlediğini ve kendisindeki değişiklikleri farkettiğini düşünür.
Kişisel efsane:Kendi duygularının ve düşüncelerinin yeryüzünde ilk defa kendisinin yaşadığını düşünmesi ve her şeyi yapabileceğine inanmasıdır. Örn: ‘Kimse benim kadar acı çekmedi.’ ‘Kimse benim kadar sevmedi.’ ‘Ben her şeyi yapabilirim.’ duygusu da riskli davranışlara yönlendirir.
Ergenlik çocukluk ve gençlik arasındaki bir köprü gibidir. Bu köprü ne kadar sağlam temelli olursa geçiş kolaylaşacak ve gençliğe adım daha sağlıklı şekilde gerçekleşecektir.
Duygular olduğundan daha yoğun yaşandığı için; ani ruh değişimleri ve karar vermekte zorlanma görülür. Bu değişimler gencin davranış ve tutumlarında belirgin farklılıklar göstermesine sebep olur.
Dünyanın kendi etrafında döndüğünü düşünmesi sık görülen bir durumdur. Kendi düşündüklerinin ve söylediklerinin en doğru olduğuna inanır. Başkaları tarafından anlaşılmadığını ve yaşadığı durumların sadece kendine özgü olduğunu düşünür.
Kendini merkeze alarak etrafındaki herkesin kendisi hakkında olumlu olumsuz bir yargıya sahip olduğunu düşünür. Bu dönemde çevre her zamankinden daha fazla ön plandadır. Onların kendisiyle ilgili düşünceleri önemlidir.
Çocukluk döneminden farklı olarak bağımsızlaşma, özgürlük isteği dile getirilir. Dış dünyaya açılarak kendisiyle ilgili kararları tek başına almak ister. ‘Benim yaşamım benim kararlarım’ geçerlidir mottosu hakimdir.
Ailelere Tavsiyeler
Ebeveynlerin bu dönemde çocuklarıyla ilgili asi, hırçın, evde ve dışarıda huzursuz, kendi başına buyruk, alıngan, her şeye ağlayabilecek durumda ve karamsar davranışları fazla denildiği görülür. Bu davranışlar yetişkinler için kaygılandırıcı, ergenliğin ilk yılları için de normal sayılır. Bütün bu olumsuz davranışlar benlik yapısının değişiminden kaynaklı ve geçici süreli olduğu bilinmelidir.
Bu gibi durumlarda aileler gerilimi yükseltici çatışma içine girmemelidir. Bu dönemin özelliklerinden bahsederek onu anladığını, anlamaya çalıştığını ve her zaman yanında olmak istediklerini ifade etmelidirler. Doğrularıyla ve yanlışlarıyla birlikte onu sevdiklerini söylemedirler. (Herkes doğrularıyla ve yanlışlarıyla bir bütündür.)
Aile içinde kendisini ifade edeceği, rahatlayacağı bir ortam sunularak gencin aidiyet ve özgüven duygusunun güçlenmesi sağlanmalıdır.
Kendi başına ya da arkadaşlarıyla yapacağı sosyal aktivitelerin yanında çocuğunuzun da fikrini alarak aileyle birlikte geçireceği etkinlikler düzenlenmelidir.
Bu dönemi gözünüzde önemsizleştirmeyin ya da büyütmeyin. İki durumda çocuğunuza yansıyacaktır. Sergileyeceğiniz sevecen ve sabırlı yaklaşımlar, yaşanabilecek şiddetli çatışmaları önlemede yardımcı olacaktır.
İSMER Aile Danışma Merkezi olarak bu dönemde ergen ve ailelerine yönelik yapılan çalışmalara önem veriyoruz. Bu süreç ergen ve ailesi olarak iki yönlü şekilde ilerlemektedir. Bu süreci aşmakta zorlandığınızı düşünüyorsanız psikolojik destek almanız faydalı olabilir.