Her zaman akıllı ve zeki olan çocuğu bir türlü okuyamıyor!
Çok iyi bir çocuk, çok çalışıyor ama neden yapamıyor?
Anlamını bildiği bu kelimeleri neden okuyamıyor?
“dede”yi neden “bebe” diye okuyor?
En sık karşılaşılan özgül öğrenme bozukluklarından biri disleksidir. Disleksiyi bir doktor nörolojik olgunlaşmamışlık, minimal beyin disfonksiyonu olarak tanımlarken bir eğitimci için öğrenme bozukluğudur. Öğrenme bozukluğu genel bir tanımdır ve dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik yeteneklerin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren bozukluk grubudur. Yaşanan güçlüğe göre adlandırılmaları farklıdır.
Okumada güçlük: Disleksi
Yazmada güçlük: Disgrafi
Matematiksel işlemlerde güçlük: Diskalkuli
Bu güçlükler tek tek görülebilirken birden fazlası da aynı anda görülebilir, hatta farklı bir hastalık olan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu( DEHB) da çoğunlukla öğrenme bozuklukları ile birlikte görülür.
Birçok insan disleksinin bir zeka problemi veya hastalık olduğunu, disleksisi olan insanların zekalarının geri ve tembel olduklarını düşünmektedir. Fakat bu düşünceler yanlıştır. Özgül öğrenme bozukluğu olan çocukların zeka düzeyleri normal veya normalin üstünde olmaktadır. Hatta bu grupta özel yeteneklere sahip çocuklarda bulunmaktadır. Bu güçlük Albert Einstein, Ozzy Osbourne, Leonardo da Vinci, Graham Bell, Henry Ford ve Steve Jobs, Tom Cruise gibi ünlü kimselerde de görülmüş, ancak onlar bilime veya sanata değerli eserler vermişlerdir.
Peki öğrenme güçlükleri arasında en yaygın olan, görsel veya işitsel bir problemden kaynaklanmayan ve çocuğu zihinsel veya bilişsel engelli yapmayan disleksi nedir?
Disleksinin tanımını ilk defa İngiliz doktor W. P Morgen yapmış ve “doğuştan kelime körlüğü” olarak tanımlamıştır.” Avrupa Disleksi Derneğine (European Dyslexia Association – EDA) göre ise “okuma, heceleme ve yazma becerilerini edinmede nörolojik kökenli bir farklılıktır.”
Araştırmalara göre disleksi beynin bilgi işleme şeklinden dolayı meydana gelir. Modern görüntüleme yöntemleri ile yapılan beyin taramalarında, disleksisi olan insanların okuduğu zaman, disleksi bulunmayan insanlara kıyasla beynin farklı bölümlerini kullandıkları görülmüştür. Bu resimler, aynı zamanda okuma sırasında disleksi hastalarının beyinlerinin etkin çalışmadığını göstermiştir. İşte bu yüzden disleksi olan kişilerde okuma eylemi yavaş, zor bir iş gibi görünür.
Disleksi, kelimeleri ve hatta harfleri seçmede yaşanan bir güçlüktür. Bu sebeple çocukların okumaya geç başlamaları söz konusu olabilmektedir. Önceleri görme ile ilgili bir bozukluk olduğu düşünülse de daha sonra asıl sebebinin dil, hafıza ve öğrenme ile ilgili olduğu anlaşılmıştır. Kalıtımsal sebeplere bağlı olarak da görülmesi mümkündür. Bunun dışında diğer bazı nedenler;
Beyin Hasarı
Nörolojik nedenler
Yapısal farklılıklar
İşlevsel farklılıklar
Yarıküre arası iletişim sorunları
Algısal nedenler
Görsel algılama, işitsel algılama
Dilsel nedenler
Bellek bozuklukları
Öğrenme bozukluğunun ortaya çıkma nedeni ne olursa olsun, önemli olan ailelerin ve eğitimcilerin sorunun varlığını kabul edip çözüme yönelmesidir. Çocuk ve anne baba açısından en olumlu yaklaşım, anne babanın sorunun varlığını kabul ederek, çocuğa yardım yoluna geçebilmesidir. En uygun ve yeterli yardımın verilebilmesi şansı “Evet, benim çocuğumda öğrenme bozukluğu var.” diyebilmeyi yürekten başarmayla artar.
Disleksinin bazı belirtileri:
Okuma ve yazma becerilerini kazanmada güçlük çekme
b ve d, p ve q harflerini, 6 ve 9 gibi sayıları ters algılama; kelimelerdeki harfleri ya da sayıları karışık algılama, ne’yi en; 3’ü E; 12’yi 21 olarak algılamak gibi.
Kafiyeli kelimeleri öğrenmede güçlük çekme
Kelimelerdeki heceleri saymada güçlük çekme
Kelimelerdeki sesleri duymakta güçlük çekme
Kelimelerdeki değişik sesleri ayırt etmede güçlük çekme
Okurken ve yazarken kelimelerdeki harflerin yerlerini karıştırmak
Çok sık kullanılan tek ve iki heceleri okumamak yada yanlış okumak
Uzun kelimeleri okurken hece atlamak ve yutmak
Sesli ve sessiz okumada yaşanan güçlükten ötürü anlama güçlüğü çekmek
Bozuk yazma
Zayıf kelime belleği.
Sağ – sol gibi yön bilgilerini öğrenmede zorluk yaşama
Zaman sıralı (periyodik) ya da görev sıralı (paylaşımlı) işleri yapmakta zorlanma
Sıralı ezber gerektiren ay veya gün sıralamalarını ezberlemekte ve sıraya koymakta zorluk yaşadıklarından, zaman kavramlarını birbirinden ayırmada zorlanma…
Ayrıca kendini idare etme, sosyal algılama ve sosyal etkileşim sorunları da birlikte görülebilir.
Öğrenme bozukluğu olan çocuk neler hisseder, neler yaşar?
“Hiçbir şeyi doğru yapamıyorum.”,
“Ben yeterince iyi değilim.”,
“Ben aptalım.”,
“Kimse beni sevmiyor.” gibi duygu ve düşünceler öğrenme bozukluğu olan ve psikolojik destek almayan çocukların hissettiklerinden yalnızca bir kısmı. Bu cümlelerden de anlaşılacağı gibi öğrenme bozukluğu nedeniyle yaşantısının ona sunduğu deneyimler, onun kendine ilişkin olumsuz düşünceler geliştirmesine yol açar. Çünkü, ailesi ya da öğretmeni çoğunlukla yalnızca olumsuz yönleriyle ilgilenir; olumlu yönleriyle ilgilenen pek olmadığından kendini sevmemesine ve kabul etmemesine yol açan duygu ve düşüncelere sahip olur. Kendi dünyasını hep yanlışlardan (yanlış yazan, yanlış okuyan, yanlış hesaplayan) oluşan bir dünya olarak algılar ve sonuçta kendini “yanlış” bulur hale gelir. Bu yüzdendir ki disleksi problemi yaşayan çocuklara karşı dikkatli olunmalı ve onların yeteneklerinin bulunmasına özen gösterilmelidir.
Disleksi; yaşın ilerlemesine bağlı olarak kendiliğinden kaybolan bir sorun değildir. . Her sağlık problemi gibi disleksinin de çocuk yaşlarda saptanması iyi olacaktır.. Erken yaşta müdahale edilmediği takdirde, okuma güçlükleri yetişkinlikte de etkili olur. Erken yaşta müdahale için tanıya ihtiyaç vardır. Öğrenme güçlüğü tanısı için en çok başvurulan testler Wechsler Çocuklar için Zekâ Testi (Wechsler Intelligence Scale for Children-WISC-4) ve Bilişsel Değerlendirme Sistemi (Cognitive Assessment System-CAS) testidir. Yaygın olarak kullanılan farklı tanı araçları da bulunmaktadır.
Disleksi sorunun çözümünde ilaç kullanılmaz. Uluslararası Disleksi Derneği (International Dyslexia Association), disleksinin aşılabileceğini veya azaltılabileceğini, ancak tamamen ortadan kaldırılamayacağını, disleksi hastalarının çoğunun, tedavi süreciyle eksikliklerini başarıyla telafi etmeyi öğrenebileceğini bildirmektir. Genellikle terapi ve bireysel eğitim programları uygulanır. En etkili yöntem; normal okul eğitimini destekleyici, sorun yaşadığı alanları takviye eden akademik bireysel eğitimlerdir.
İsmer Aile Danışma Merkezi olarak aileler için birkaç önemli noktaya değinmek isteriz.
Öğrenme konusunda güçlük yaşayan çocuğunuza karşı sabırlı olmaya çalışın.
İlk duyduğunuzda kaygılanacaksınız, çocuğunuz bu kaygıyı hissedecektir sakin kalıp konu hakkında bilgilenmeye çalışın.
Bu süreçte çocuğunuzun özgüvenini kaybetmemesi için onu destekleyip, yeteneklerinin bulunmasına özen gösterin.
Çocuğunuzu oyun oynarken eğitmeye çalışın.
Çocuğunuzun anlamadığı, başarısız olduğu zamanlarda ona yıkıcı tutumlar sergilemeyin
Çocuğunuzla daha sık vakit geçirip onunla duygusal bir bağ kurmaya dikkat edin
Sorunla ilgili erken müdahale ve dikkat ettiğiniz önemli noktalar çocuğun başarısızlığını azaltacak, okulla ve yaşamla ilişkisini olumlu yönde etkileyecektir.