DEPRESYON

Hiçbir şeyden keyif almıyorum!

Çok güçsüz ve çaresizim.

 

Depresyon bireyin düşüncesini, hislerini, davranışlarını olumsuz etkileyen yaygın ve yeti kaybına sebep olan ciddi bir hastalıktır. Devamlı bir üzgünlük haliyle süren, zevk veren durumlardan keyif almamaya yol açan duygudurum bozukluğudur. Üzgün olma hali çok vurgulansa da bazıları hiçbir şey hissedemeyen donuk ve hissiz bireyler de olabilir. Belirtiler ne olursa olsun, depresyon normal bir üzüntüden farklıdır çünkü tüm günlük hayatı alt üst eder ve kişinin sosyal ve mesleki işlevselliğini etkiler.

Üzüntü acıdır ama sağlıklıdır. Sıkıntı verici olaylarda hissedilmesi normaldir. Gündelik olaylarla morali bozulan kişi olumlu gelişmeler ile kendisini yeniden iyi hissederken, depresyon hastalığındaki kişi olaylara bağlı olarak kendini daha iyi hissetmez. Sadece bir keyifsizlik veya anlık bir zayıflık değildir. Depresyon bir anda çözülebilecek kadar basit bir sorun da değildir. Çeşitli duygusal ve fiziksel belirtilere yol açan depresyonda çaresizlik, değersizlik, kapana sıkışmışlık hissi, suçluluk çok yoğundur ve pek azalma göstermez. Bu nedenle depresyonla üzüntüyü karıştırmamak gerekir.

Depresyon yasla da karıştırılır. Yasta da üzüntü, ilgi kaybı, çaresizlik görülmektedir fakat normal yasta bu belirtiler zamanla azalarak kaybolur. Depresyonda görülen belirtilerin yanında benlik saygısı azalırken yas sürecinde görülen depresif durumlarda benlik saygısı korunur, işlevsellikte önemli derecede bir düşüş de görülmez.

Belirtileri?

  • Üzüntü, sebepsiz ağlama, boşlukta olmak (depresif ruh hali)
  • Umutsuzluk, çaresizlik, değersizlik
  • Konuşma, düşünme ve hareket etmede yavaşlama
  • Öfke patlamaları, sinirlilik ve hayal kırıklığı
  • İsteksizlik; hobiler, cinsellik, aktiviteler vs.
  • İştahta azalma veya artma
  • Adet dönemlerinde geçici kesilmeler/ düzensizlikler,
  • Orgazm sorunları
  • Uyku problemleri (dalmada güçlük veya çok uyuma)
  • Dikkat dağınıklığı
  • Sürekli bir huzursuzluk hali
  • Kaygı, ajitasyon (duygu sömürüsü)
  • Sebepsiz bedensel yakınmalar
  • Yorgunluk ve enerji eksikliği
  • Kötümserlik, benlik saygısında düşme
  • İntihar düşünceleri ve girişimleri

İlgi kaybı veya depresif ruh hali semptomların arasında kesinlikle bulunmak üzere bu belirtilerden en az 5 tanesinin bireyde ardışık iki hafta boyunca görülmesi gerekir.

Kadınlarda görülme sıklığı daha fazladır ve bir kez depresyon geçirenlerin sonradan tekrarlama olasılığı artmaktadır.

 

Nedenleri?

  1. Kalıtsal faktörlerden etkilenmektedir. Akrabalarda depresyon durumu varsa yatkınlık var demektir.
  2. Çevresel stres etkenlerinden önemli derecede etkilenmektedir.
  • Ekonomik koşullar, aile sorunları, iş problemleri, doyumsuzluklar, onur kırıcı davranışlarla karşılaşmak, sevginin ölümle ya da ayrılıkla yitirilmesi, işini kaybetme, emeklilik gibi durumlar
  1. Hormonel değişikliklerden etkilenmektedir. ( doğum sonrası, tiroid problemleri, ilaç kullanımları, menopoz dönemi vb.)
  2. Psikolojik nedenler; öğrenilmiş çaresizlik, üzücü olaylar
  3. Nörotransmitterler (nöronlar arası iletişimi sağlayan kimyasallar)in etkileşimlerindeki değişmelerden etkilenmektedir.

 

Risk Etmenleri?

Depresyonun gelişme riskini arttıran etmenler;

  • Bazı ilaçların kullanımı
  • Madde kullanımı ( alkol, sigara, uyuşturucu)
  • Kadın olmak
  • Erken ebeveyn kaybı
  • Anksiyete bozuklukları, yeme bozuklukları, travma sonrası stres bozuklukları gibi psikolojik rahatsızlıkların varlığı
  • Genç yaşta evlilik
  • Sosyal destek azlığı
  • Boşanmış olma ya da boşanma sürecinde olma
  • İşsizlik
  • Daha önce yaşanmış depresyon öyküsüne sahip olma

olarak sayılabilir.

 

Depresyon Türleri Nelerdir?

Atipik depresyon: Bazı olaylardan geçici olarak mutlu olabilme, iştah artışı, aşırı uyku ihtiyacı, reddedilmeye karşı aşırı duyarlılık ve organlarda ağırlık hissi ile görülür. Umutsuzluk ve çökkünlüğün çok ön planda olmaması, olumlu olaylar karşısında duygudurumun geçici olarak neşeli olmasıdır.

Distimik Bozukluk: Depresyonun daha uzun ( en az 2 yıl boyunca) daha hafif şekilde seyretmesidir. BU kişiler çevreleri tarafından genellikle eleştirel, sürekli şikâyet eden ve yaşamdan zevk alamayan bireyler olarak tanımlanır.

Psikotik Depresyon: Bilişsel işlevlerde bozulma ve zihin bulanıklığı hali gibi şiddetli semptomlarla kendini gösteren psikiyatrik bir sendromdur.

Gebelikte depresyon: Gebeliğin oluşması ile birlikte anne adayının sadece sosyal rol/ sorumluluk ve hayat planlarında değil bedeninde de ciddi hormonal değişiklikler oluşur. Depresyon riski artar.

Loğusalık depresyonu: Annenin duygudurumu değişkenlik gösterir, hüzün, huzursuzluk, sinirlilik, gerginlik, kaygı, endişe, uyku ve iştah bozuklukları görülebilir. Eğer bu belirtiler 2 haftadan fazla sürerse doğum sonrası depresyon olarak değerlendirilmelidir.

Sonbahar depresyonu: Mevsim değişiklikleri ve güneş ışığına daha az maruz kalma ile tetiklenen depresyondur.

Tedavi edilmezse nelere yol açabilir?

Depresyon tedavi edilmezse daha da kötüleşir, bu da bireyin hayatının her alanını etkileyen duygusal, davranışsal ve sağlık sorunlarına ve yan etkilere yol açar.

  • Kalp hastalığı ve diyabete yol açabilecek aşırı kilo veya obezite
  • Ağrı veya fiziksel hastalık
  • Alkol veya uyuşturucu kullanımı
  • Anksiyete, panik bozukluğu veya sosyal fobi
  • Aile çatışmaları, ilişki zorlukları ve iş veya okul sorunları
  • Sosyal geri çekilme
  • İntihar düşünceleri, intihar girişimleri veya intihar
  • Erken ölüm.

 

Nasıl önlenir?

Depresyonu önlemek için kesin bir yoldan bahsetmek mümkün değildir. Ancak;

  1. Ağır kriz gibi zorlu dönemlerde aile ve arkadaş desteğine ulaşabilmek önemlidir.
  2. Belirgin şekilde çevresel nedenlerden kaynaklı depresyon için stres etkenlerini azaltıcı veya kontrol edici önlemler alınmalıdır.
  3. Belirtilerin depresyonu işaret ettiği anlaşıldığı an tedaviye başlanılmalıdır.
  4. Depresyonun daha da kötüleşmemesi veya tekrarlanmaması için uzun süreli tedaviye özen gösterilmelidir. Tedavi planına sadık kalınmalıdır.

 

Neler yapılabilir?

Depresyon zorlu ve kontrol edilmesi gereken bir süreçtir. Öncelikle depresyon hakkında bilgi edinen birey içinde bulunduğu durumu anlamlandırır ve güçlenir. Bireyin yanında aile ve yakınlarında bilgilenmesi süreci daha anlaşılır hale getirir, bireyi desteğe teşvik eder.

Depresyonun zorlayıcı belirtilerini azaltmak için başlanılan madde kullanımından ( alkol, sigara, uyuşturucu) uzak durmak gerekir. Rahatlatan gibi görünen madde kullanımı uzun vadede daha da kötüleşmeye, tedaviyi zorlaştırmaya başlar. Bunun yerine fiziksel olarak olarak aktif olarak, gün ışığından yararlanarak yürüyüş yaparak, düzenli uyuyarak ve sağlıklı beslenerek tedaviyi kolaylaştırmak gerekir.

Depresyon çevresel stresörlerden etkilenen bir hastalıktır. Belirtilerin ağırlaşmaması veya kontrol altına alınması için bir plan gerekir. Depresyonla mücadelenizde İsmer Aile Danışma Merkezi olarak nelerin tetiklediğini öğrenmek için bir uzman yardımı almanızı öneririz.