DEĞİŞİM ESNEKLİĞİ

İnsanı büyük düşüşlerden kurtaran değişim esnekliğidir. Farklı bakış açısı katar, ilişkilerinizi tamir eder, hayatınızı düzenler en önemlisi siz değişirsiniz. Değişim sadece kendinizden memnuniyetsiz olduğumuz zamanlarda değil, daha iyi bir ‘benlik algısı’na ulaşabilmek için de bir gereksinimdir. Şartlardan bağımsız bir tercihtir. Değişimi kabul eden, kendini esneten, ben buyum değişemem demekten kurtulan az insan vardır. Bunun bir diğer sebebi de değişimi her zaman karşı taraftan bekliyor olmanızdır. Sürekli karşı taraftan bir şeyler yapmasını bekleyen kişi özeleştiri yapmaktan yoksundur ve sorumluluk almak istemez. Halbuki büyük değişimler içsel süreçlerden geçer.

Karakterler sabit midir? Değişmek karaktersizlik midir?

Ergenlikten sonra karakterin oturmasıyla beraber insanların bu haliyle hayatlarının sonuna kadar devam ettiği düşünülüyor. Bilinenin aksine karakter adeta bir kil gibi zamanla değişen durumlara göre şekilleniyor. Belli yaşlarda herkeste görülen belli karakter değişiklikleri olsa da herkes tek ve biricik şekilde karakter gelişimini tamamlıyor. Değişmek karaktersizlik değil kendi hayat çizginde daha güzel halinle yol almaktır. Big Five olarak bilinen Beş Büyük Faktör kuramı üzerinden yapılan araştırmada beş büyük kişilik özelliği arasında açıklık, sorumluluk, dışadönüklük, uyumluluk ve duygusal denge yer alıyor. Bu 5 kişilik özelliğinin hepsinde zaman içinde büyük dalgalanmalar olduğu gözlemleniyor. Yaş ilerledikçe uyumluluk dışında kalan 4 özellikte de yüzde 1 ile yüzde 2 arası bir düşüş gözlemleniyor. Yaşlandıkça yeni şeyleri denemeye daha kapalı olunabiliyor. Yaş almak dışında bu araştırmanın diğer bir yorumu da insanlar bencilleştikçe daha vicdansız olabiliyor.

Yarattığınız dünya, düşüncelerinizin bir sürecidir. Düşüncelerimizi değiştirmeden bu dünyayı değiştiremeyiz. En çok neyi düşünürseniz hayatınızda o kadar çok etkisi olur. Aşamadığınız limitlerin tek sebebi zihninizdir. Zihin bir şeyi yapabileceğine ne kadar odaklanırsa o kadar başarılı olur. Yapmaya değer her şey için çaba göstermeniz gerekir. İlk yapmamız gereken şey daha olumluya odaklanarak düşünce yapınızı değiştirmektir. Örneğin; olumsuz bir durumla karşılaştığınızda tam olarak ne ile uğraştığınızın farkında olun ve olumsuz durumlara odaklanmanın sizi bir adım dahi ileriye götürmeden yerinizde saymanıza hatta geriye götüreceğini bilin.

Sıkıntılı zamanlarda çaresizlik içindeyken bir umut taşır insan. Çaresizken iç sesiniz kısık da olsa çare arar. Aslında yaşamaya programlıyız. Bir tehlike anında canınızı korumak için kaçtığınız gibi ruhsal afetlere karşı da psikolojinizi koruyan bir sistem vardır. Bu sistemin işleyişini artırmak için umut diyen yanınızı daha çok dinleyin ve kendinizi daha iyi noktaya getirecek değişim noktalarını bularak hayatınıza aktarın. Size iyi gelecek ve size yetecek ailenizle ve dostlarınızla görüşün.