Çocukların özgüvenli olması gelişimleri içerisinde oldukça önemli bir alandır. Özgüven denilen durum belli sayısal değerlerle ölçülemeyip yeterli ya da yetersiz olarak tanımlanamadığı için anne babalar tarafından yanlış yorumlanabilir. Annesini parkta bırakan yabancı biriyle sohbet eden çocuk da, grup içerisinde tekrar tekrar bir diğerinin konuşmasını bölen de, okul gösterisinde rahatlıkla sunuculuk yapan da özgüvenli çocuk olarak aynı aralıkta konumlandırılabiliyor. Hatta özgüven, kişinin kendine olan güveni iken bazen sınırsızlıkla karışabiliyor.
Bir çocuğun gelişiminde ilk sosyalleştiği yer ailedir ve ilk iletişim kurduğu kişiler aile bireyleridir. Çocuk doğduğu andan itibaren büyüme süreci içinde ailesiyle kurduğu etkileşimden çıkardığı sonuçlar ile kişiliğinin ve ruhsal yapısının temellerini oluşturmaktadır. Çocuk, anne babaya yalnızca bakım ve beslenme açısından değil, aynı zamanda ilgi ve sevgi bakımından da muhtaçtır. Çocuk sevgi dolu ve huzurlu bir aile ortamında kurduğu temellerle davranışlarını, sosyal ilişkilerini ve topluma uyumunu düzenler. Bu nedenle anne babaların çocuklarına karşı gösterdikleri tutum ve davranışlar çocuğun gelişiminde etkilidir.
Özgüvenli çocuk yetiştirmenin temelinde; – olumlu anne-çocuk ilişki -vardır. Bebeğin sevgi ve ilgi başta olmak üzere tüm temel ihtiyaçlarının annesi tarafından zamanında karşılanması çocuğun güven ve ona bağlı öğrenme ihtiyaçlarını giderirken, çocuğun kendisini değerli hissetmesini sağlar. Bunun sonucunda hem ailesini hem de çevresini güvenilir bir yer olarak kabul eder. Yavaş yavaş kazandığı güven ve özerklik doğrultusunda çocuk çevresini keşfetmeye başlar. Güven duygusu, ‘demokratik’ aile ortamlarında, yani kendisine belli sınırlar içerisinde söz hakkı verilen, olayların ve uyguladıkları kuralların nedenlerini açıklayan -demokratik anne ve baba tutumuyla- gelişir.
Çocuklarda Zayıf Özgüvenin Göstergeleri
Düşük özgüvenli çocuklar duygusal, sosyal ve akademik konularda zorluklar yaşarlar. Bu durum okulda ve yaşamın diğer alanlarında kendini çeşitli şekillerde belli eder. Çocuk ya aşırı kontrol kullanarak, duygusal anlamda aşırı kırılgan ve hassas, yeni deneyimlere kapalı, çekingen bir kişilik geliştirir ya da aşırı kontrolsüzlük ile zorba davranan, asi, otoriteyle çatışan, sürekli problem yaratan tutum ve davranışlar sergilerler.
Her ne kadar toplumumuzda çok fazla önemsenmese de çocukluktan başlayıp yetişkinlik dönemine kadar devam edebilen bu sorun, depresyon ve sosyal fobi gibi rahatsızlıklara da yol açabiliyor.
Özgüven Sahibi Olmak Çocuğuma Neler Kazandıracak?
Özgüven sahibi olmak çocuğa pek çok yönden katkı sağlayacaktır.
Yüksek özgüvenli bir çocuk;
Sosyal ortamlarda kendini daha iyi ifade eder.
Ruhsal olarak daha dayanıklı bir birey olur.
Kendini kabul eder ve sevmeye başlar.
Benlik algısı yükselir.
Sosyal çevresinde iletişimi kuvvetli olduğu gibi aile içinde de olumlu etkileşimdedir.
Akademik hayatında daha başarılı olabilir.
İsmer Aile Danışma Merkezi olarak siz anne-babalara bazı öneriler;
Özgüvenli davranış; Kabul görmenin getirdiği huzurlu, iyi ve güvenli hissetme durumudur. Bu yüzden en küçük başarıda fazlasıyla kibirlenmenin ve şımarmanın özgüvenle alakası olmadığının farkında olun,
Yüksek beklentili, aşırı derecede eleştirel, mükemmeliyetçi, yargılayıcı, aşırı korumacı ebeveyn tutumu göstermeyin.
Çocuğunuzla nitelikli zaman geçirin, ortak faaliyetlerde bulunun,
Çocuğunuzun kendi kapasitesi dahilinde beklentilerde bulunun,
Ona güvendiğinizi hissetmesi ve kendini yararlı-önemli görmesi için yaşına uygun sorumlulukları almasını sağlayın,
Ulaşabileceği hedefler belirleyip başarılı olmasına ortam hazırlayın,
Çocuğunuzun zayıflıklarını görmezden gelmeyin, güçlü olduğu yerleri destekleyin,
Akran yada kardeşlerinden farklı bireyler olduklarını kabul edin
Çocuğun duygusunu, düşüncesini, başarısızlığını, hayal kırıklığını rahatlıkla paylaşabileceği evde güvenli bir ortam yaratın.
Onu koşulsuz sevdiğinizi, sevginizin başarısı ya da başarısızlığına bağlı olmadığını hissettirin.
Ondan görmek istemediğiniz davranışları siz de göstermeyin. İstenilen davranışlarınızla model olun.
Onun kişiliğine değil yaptığı hatalara ve yanlışlara yönelik hitap ederek tartışın.
Sadece büyük başarıların, çok özel yeteneklerin değil doğru davranışların, güzel sözlerin, küçük başarılarının da çok önemli olduğunu belirtin.
Özetle; ihtiyacı olan ilgi ve yakınlığı bulan, bakım verenlerinden sevgi gören, fikirleri ve kendisi önemsenen, güven duyulan ve yapabilirliğine uygun sorumluluk verilen, iyi yaptığı şeyler için olumlu dönütler alan ve gurur duyulan, yaptığı hatalar üzerinden doğruya yönlendirilen ve sahip olduğu özellikleriyle kabul edilen çocuğun özgüveni gelişir. Tüm bu maddeler özgüven gelişimi açısından oldukça önemlidir. Tüm bunların ortak sonucu olarak da çocuğun kendine güvenini arttırmak çocuğa hayatında sosyal, akademik, duygusal iyi olma halini getirecektir.