AŞK ACISINI NASIL YENEBİLİRSİNİZ

Hangimiz aşk acısı yaşamadık ki. Terk ettik, terk edildik, kavga edip ayrıldık yada sakince karşılıklı konuşarak ayrıldık ama her bitiş beraberinde bir acı getirdi. Bu acı kişiye ve yaşanan ilişkiye göre değişsede kaçınılmaz bir sondur. Çünkü insan sevdiği kişiyi sahiplenir. Ayrıldığımızda ise yaşadığımız şey ‘kayıp’tır. Kayıp aynı ölümde yaşadığımız gibi yas sürecini doğurur. Bu nedenle aşk acısı aslında bir nevi yastır. Bir kişiyle derin ve duygusal bir ilişki yaşadıysak ve beraber bir şeyler paylaştıysak ayrılıktan duyacağımız acı bu ilişkinin bir zamanlar bizim için taşıdığı anlama eşit olacaktır. Aşk acısının süresi ve şiddeti duygularınıza ve ruhsal gücünüze göre değişir. 1 yıl da sürebilir, 1 ayda bu size bağlı. Ancak ruhsal gücünüzü arttırmak aynı zamanda aşk acısının süresini ve şiddetini azalmak için birkaç öneride bulunabiliriz.

Ayrılık sonrası yaşanan duygulardan en yoğun olanları utanç, ıstırap, korku, yalnızlık, öfke, kıskançlık, kin, küçümsemedir. Bu olumsuz duygular baskın duygulardır ve biz onları kontrol etmezsek onlar bizi esir alır. Öncelikle bu duygular üzerinde kontrol sağlamak için kendinize söylemeniz gereken 3 şey var.

1. Bu ilişki şimdi gerçekten sona erdi. Gerçekleri kabullenin.

2. Bu ilişkinin bitmesi bana duygusal olarak acı veriyor. Duygularınızı kabullenin.

3. Bu acının mümkün olduğunca çabuk geçmesini ve sağlıklı olmayı istiyorum. Amacınızı belirleyin ve potansiyelinizi kabullenin.

Ayrıca bu dönemde sosyal hayatınızda, rutininizde ve düşünce tarzlarınızda düzenlemeler yapmanız gerekebilir. Uzak durmanız ya da daha fazla vakit harcamanız gereken durumlarla ilgili öneriler bu dönemde size yardımcı olacaktır.

Ne Yapmalı – Ne Yapmamalı

* İlk başta ayrıldığınız kişiye ait eşyaları, fotoğrafları ve nesneleri ortadan kaldırmakla işe başlayın. Onu çağrıştıracak tüm objeleri özel bir kutuya koyup bir yere kaldırın. Daha sonra açıp bakabilirsiniz ancak şuan doğru zaman değil.

* O kişiyi facebook, twitter gibi sosyal medya hesaplarından takip etmeyi bırakın.

* Telefonunuzdaki mesajları, mailleri ayrı bir klasöre taşıyın ve tekrar tekrar okumayın.

* Arkadaşlarınızla planlar yapın. Kendinizi eve kapatmak isteyebilir ve kimseyle görüşmek istemeyebilirsiniz ama kendinizi zorlayın.

* Bu ilişkinin bitişiyle kaybettiğiniz şeyleri değil kazandıklarınızı düşünün. Bu ilişkinin, ayrılığın ve o kişinin size neler öğrettiğine odaklanın.

* Gerçek duygularınızı saklamayın. Gülmek istiyorsanız gülün, ağlamak istiyorsanız ağlayın, bağırmak istiyorsanız bağırın. Duygularınızı bastırmadan ifade edin.

* Ağlamak rahatlatır. Ağlamamak için kendinizi tutmayın. Yapılan araştırmalara göre ağlamak duygusal olarak rahatlatmanın yanında vücudumuzu toksinlerden arındırıyor. Vücutta stresle biriken manganez, gözyaşıyla dışarı atılıyor ve böylece ağlarken toksinleri de atarak sistemimiz temizleniyor.

* Çevrenizde gelen yararlı öğütlere dikkat edin. Bir süre sonra bu öğütler canınızı daha çok sıkabilir. Çevrenizden bu konuyla ilgili tavsiye ve öğüt istemeyin. Unutmayın onlar kendi ilişkilerinde uzmanlar, sizinkinde değil.

* Sizin için haftanın hangi günleri zor geçiyor belirleyin. Onu daha çok aradığınız, yokluğunu hissettiğiniz, yalnız kaldığınızı düşündüğünüz bir gün mutlaka vardır. Örneğin tüm arkadaşlarınızın planı olması sebebiyle hafta sonları daha çok sıkılabilirsiniz. Belirlediğiniz güne sevdiğiniz ya da uzun zamandır yapmak istediğiniz bir aktivite koyun.

* Kendi iç sesinizle konuşurken kullandığınız kelimeleri ve düşünce tarzlarını değerlendirin ve olumlularla değiştirin. Örneğin, ‘Beni terk etti’ demek yerine ‘ayrıldık’ deyin.

* Kendi rutininizde bir düzenleme yapmak hem kendinizi daha rahat hissetmenizi sağlar hem de hayatınızın yolunda gittiğini gösterir. Bu nedenle beslenme uyku düzeninize dikkat etmelisiniz. Eğer uykunuz ve beslenmeniz düzensiz ise kendi rutininize uygun bir plan yapmalısınız. Haftanın her günü akşam aynı saatte yatmak ve sabah aynı saatte kalkmak, hayatınıza sağlıklı kahvaltıları eklemek önceliğiniz olsun.

* Hayatınıza hareket katmalı, özellikle bu dönemde egzersize daha fazla zaman ayırmalısınız. Bedeninizin size destek olmasına izin verin.

* Ayrıldığınız kişinin size kendinizi kötü hiseettirdiği davranışlarından 3 şeyi hatırlayın. Uygun gördüklerinizi bir liste yapın.

* İlişki sona erdiğinde başlangıçta büyük bir umutsuzluğa kapılmanız gayet normal. Bu umutsuzluk ve karamsarlığın ardından ayrıldığınız kişiyi tanımadan öncede bir hayatınız olduğunu hatırlayacaksınız. Bu dönemde ilişkiye başlamadan önce yapmaktan keyif aldığınız uğraşları hatırlayın ve onlarla ilgilenin.

* Özel günlerde (sevgililer günü, yıldönümünüz, doğum günü vs.), size ihtiyaç duyduğunuz şefkati göstererek hayatınızdaki boşluğu doldurmanızda yardımcı olması için ailenizle ya da yanında olmaktan keyif aldığınız kişilerle görüşün.

* Olaylara komik yanlarından bakmaya çalışın. Bu acıya anestezi etkisi yaratacaktır. Sizi güldürecek şeyler yapın, yanında çok güldüğünüz arkadaşlarınızla görüşün, komedi filmler izleyin.

* Günde 3 kez doğru nefes alma tekniğini uygulamak size kendinizi iyi hissettirecektir. Burnunuzdan karnınızı şişirerek derin nefes alın. Göğüs kafesinin içi havayla doluncaya ve göğsünüzün üst kısmını şişirinceye kadar nefes almaya devam edin. Daha sonra ağzınızdan yavaş yavaş bu nefesi verin ve karın kaslarınızı içeri doğru çekin. Unutmayın günde 3 kez 5 doğru nefes.

* Riskli bir döneme girdiyseniz (taşınma, iş değişikliği…) bir süre karar vermekten vazgeçin. Bu değişiklikleri yapmadan önce hayatınızda bazı şeylerin yoluna girmesini bekleyin.

Aşk, kayıp, acı, iyileşme hayata dairdir. Önemli olan bu olgularla barışık olmak ve her zaman çıkış yolu olduğunu hatırlamaktır. Bu nedenle acılarınızla, kayıplarınızla barışın ve amaçlarınızı yeniden belirleyin, göreceksiniz çözüm kendiliğinden gelecek.