Her çocuk dünyaya geldiği ailede şekil almaktadır. Çocuklarla iletişim biçimimiz, davranışlarımız, hareketlerimiz ileride onların nasıl birer yetişkin olacaklarını belirlemede büyük rol oynamaktadır.
Çocuklarımızı yetiştirirken farkında olmadan birçok hataya da sebebiyet verebilmekteyiz. Mükemmel olmalarını beklemek, hata yapmamalarını istemek, hep uslu bir çocuk olmaları için telkinde bulunmak, bizim ideallerimizi gerçekleştirmelerini istemek… Fakat çocuğumuzun bizden farklı bir birey olduğunu kabul etmeliyiz. Onlarında farklı beklenti, istek ve ideallerinin olabileceğini unutmamalıyız.
Çocuklar söylenilenleri değil gördüklerini yaparlar.Mutlu geçen çocukluk ileride iyi bir insan olma yolunda atılan adımken şiddet ortamında büyüyen çocuk şiddete eğilimline atılan adım olmaktadır. Hatalı çocuk yetiştirirken kullanılan aile tutumlarını incelemek gerekirse;
Aşırı baskıcı ve otoriter tutum
Çocuğa nedenleri açıklanmayan kurallar konur, bu kurallara uymadığı takdirde ceza verilir.
Sürekli eleştiren, yargılayan, suçlayan anne-babalardır
Çocuk içine kapanık, çekingen, itaatkar olabileceği gibi aşırı saldırgan ve zorba da olabilir.
Çocuk alacağı ağır cezalardan kaçmak için yalan söyleyebilir
Kötü muameleye maruz kalmaktan korktukları için anne ve babaya karşı uysal olmaktadır, fakat içten içe anne babaya karşı düşmanlık duyguları geliştirirler.
Sürekli hata yapar
Aşırı hoşgörülü / serbest tutum
Çocukların her istedikleri sorgulanmadan yerine getirilir
Anne baba çocuğun davranışına karışmaz, sadece büyük problem olduğunda varlığını hissettirir.
Çocuğa hiçbir zaman kesin kural konmaz
Her istediğini ailesine yaptırmayı alışkanlık haline getiren çocuk bu tavrı arkadaşlarından ve çevresinden görmeyince uyum sağlamada güçlük çeker.
Sabırsız, sorumsuz, bencil, çabuk darılan ve her an dilediğinin yapılmasını bekleyen çocuklardır
Aşırı koruyucu tutum
Çocuklarına hayat tecrübesi yaşama fırsatı tanımazlar
Çocuklarına hiçbir iş ve sorumluluk vermezler
Hayattan edinmeleri gereken deneyimleri edinmeden hayatla karşı karşıya kaldıklarında uyum sağlamakta güçlük çekmektedirler.
Dolayısıyla huzursuz ve kaygılı olur
Onu himayesi altına alabilecek herkese karşı bağımlı olmaya başlar.
Davranış bozukluğu (tırnak yeme, kekemelik, alt ıslatma, okul fobisi, yalan, …vb.) ve bencillik görülür.
Dengesiz ve kararsız tutum
Anne ile baba arasındaki görüş ayrılığından kaynaklıdır.
Tüm çocuklara eşit davranmama
Kız ve erkek çocuğa cinsiyetine göre farklı davranması,
Çocuk hangi davranışı, nerede?, nasıl?, ne zaman? yapacağı konusunda bocalar.
İç çatışmalar, huzursuzluk ve öncelikle anne babaya sonra da insanlara karşı güvensizlik oluşur.
İlgisiz ve duyarsız tutum
Çocuğa karşı denetim, çocuğun ilgi ve gereksinimlerine verilen tepki çok düşüktür.
Çocuklarına yeteri kadar zaman ayırmazlar
Çocukları için hiçbir konuda gerekli çabayı harcamazlar.
Ruhsal durum ve okul başarısıyla ilgilenilmez.
Okula ilgisizlik, suç işleme, içki-sigara, yanlış arkadaşlar, başına buyruk yaşam, şiddet eğilimi.
İsmer Aile Danışma Merkezi olarak nasıl bir tutumla çocuğunuza yaklaşmanız gerektiğinden bahsedelim:
İlk olarak ‘Kendinize Dönün’; ilk önce kendi korkularınızdan, endişelerinizden arının. Kendini mutlu, sağlıklı, huzurlu hisseden ebeveynler bunu çocuklarına da yansıtır.
Çocuğu ayrı bir birey olarak kabul edin.
Ona kılavuzluk edin
Onunla sohbet edin
Kuralların uygulanmasında çocuğa etkin bir rol ve sorumluluk verin.
Dozunda eleştiri ,dozunda övgü kullanın.
Onu sevdiğinizi bilmesini sağlayın.
Temel ihtiyaçları dışında da sık sık onunla olun.
Ceza ve öğüt yerine istenilen davranışların açıkça belirtin.
Kendisini ifade etmesine izin verin
Kıyaslama yapmayın, okul hayatıyla yargılamayın.
Kendi kendine yeterli olma ve kendi problemlerini çözme konusunda cesaretlendirin.